Diğerdurumlarda, semptomlar yavaşça gelişebilir. Onlar oluştuğunda, koldaki bir kan pıhtısı belirtileri arasında şunlar olabilir: • Dokunulamayacak kadar sıcak bir cilt. • Kramp gibi hisseden bir ağrı. • Kolda pıhtılaşmanın olduğu yerde şişme. • Ciltte kırmızı veya mavi bir renk oluşumu. • Hassasiyet. 18 ila 65 yaş aralığında olmanız gerekiyor. 50 kilonun üzerinde olmanız gerekiyor. 3 aydan 3 aya bulunabileceğiniz kan bağışları için bu işleme engel teşkil edecek herhangi bir sağlık sorununuzun olmaması gerekiyor. Hepatit B, Hepatit C, AİDS gibi ölümcül hastalığı olan şahıslar kan veremez. TuanaMasaj salonu atakum ve ilkadım arasında elit bir lokasyon da kurulmuştur. Samsunun en yeni ve en gözde masaj salonudur. Yurt dışından getirdiğimiz yabancı uyruklu masözlerimizle hizmet veriyoruz. Samsun da masajın en doğru adresi tuana masaj salonudur. İ. 35478 | Kez Takip Edildi Ziyaret et Bir tedavi alternatifi olarak yan etkisinin az olduğunu belirten Prof. Dr. Sezgin, “Özellikle sosyal güvenlik kurumunun geri ödemesinde değil fakat bir tedavi alternatifi olarak yan etkisi az ve yaşlı hastalar dahil bir çok hastada tıbbi tedavilerin yanında emniyetli bir şekilde kullanılabilecek tedavi seçeneği olarak önemli. 7500 USD/EUR. 10.000 USD/EUR. Sigortalıya Yapılacak Tedavi Sonucu Aile Bireyinin Seyahati. 1.000 USD/EUR. 1.000 USD/EUR. 1.000 USD/EUR. 1.000 USD/EUR. Sigortalıya Yapılacak Tedavi Sonucu Aile Bireyinin Konaklaması. 5 gün*200 USD/EUR. cash. Küba aşısı hikayesini öğrenmek aşı ve sağladığı faydalar açısından bütünsel bir yaklaşım olacaktır. Bu noktadan yola çıkarak bu yazıda öncelikle Küba ülkesinin aşıya erişme süreci devrim dönemine kadar eğitim, sağlık ve bilim alanlarına gerekli maddi destek sağlanmamaktaydı. Doğal kaynaklar olarak da yetersiz olan ülkenin ekonomik olarak güçlü bir kaynağa ihtiyacının olması ülkeyi farklı noktalara taşıdığı bu vizyonla beraber spor dallarının bazılarında ve mesleklerde rastlanılan zengin bireylerin kaynağının yapıtaşı bu ilhamdan kaynaklanmaktadır. Takvim yaprakları 1960’lı seneleri gösterdiğinde eğitim alanında yeni üniversiteler kurmak ve araştırmalar için birimler oluşturmak gibi çalışmalar yapılmaktaydı. Mezun olan öğrenciler Japonya, Almanya, Fransa gibi ülkelere gönderilip sonrasında ise Küba’ya geri dönmeleri sağlanmıştır. 1965 senesinde ise Küba Bilimsel Araştırma Merkezi hizmete başlamıştır. Sonrasında ise Biyolojik Cephe ve İlaç sanayisi hızlı bir biçimde gelişme göstermiştir. Bunun sonucunda Küba Biofarma Şirketler grubu 2011 yılında faaliyete bu şirkete bağlı olarak birçok firma ve 20 bini aşkın çalışan yer alıyor. 2010 senesine kadar bu alanda faaliyet gösteren şirketler hükümet üzerinden iş yapmak durumundayken Biofarma ile beraber internasyonel ilişkiler başlamış ve böylece daha efektif çalışmalar ortaya enstitüler1960’lı yıllardan beri eğitim alan bilim insanları aşı üretiminde çalışması için motive edildi. İlk olarak menenjit aşısı küresel piyasada etkili olarak kullanılıyor. Bununla beraber Latin Amerika’da yer alan ülkelerin de aşı talebi artınca kapasite üzerinde değişiklikler yapılıyor. İlk senede yaklaşık olarak 50 milyondan fazla aşı üretiliyor ve satışı gerçekleştiriliyor. Bunun sonucu olarak Latin Amerika’daki ülkelerde menenjitin salgını önleniyor. Aşıdan kazanılan gelir ise direkt olarak ülkenin biyoteknoloji alanına yatırım olarak gidiyor. Biyoteknolojide yeni ilaçların çalışılması, geliştirilmesi ve ticari sektöre alanda iş ağı genişlerken eğitim üzerinde de duyarlı olunuyor. Bununla beraber Batı Havana Bilimsel Kulübü faaliyete geçiyor. Kurulan bu kulübü yaklaşık 50 enstitü meydana getiriyor. Genelde teorik çalışmaları yer edinen Kübali biyologların tecrübesi ve söylemleri iken, teknolojik imkanlar Fransa ve Amerika gibi ülkelerden destekleniyor. Kısaca mevcut teknoloji ile var olmayan ilaçlar üzerine çalışmalar yapılıyor. Bu gibi çalışmaların neticesinde ise ülkede yeni enstitüler kuruluyor. En önemlisi ise Küba Genetik Mühendisliği ve Biyoteknoloji Enstitüsü olarak sayılabilir. Bu kurumda ise difteri, çocuk felci, boğmaca gibi rahatsızlıklar için geliştirilen pentavalan ve diyabetik kısımda yüksek oranda başarı sağlayan iki önemli aşı aşısı ve Akciğer kanseriSene 2012 olduğunda ise akciğer kanseri için geliştirilen ve patenti alınan aşıyla beraber puro,rom ve turizme ek olarak güçlü bir finansman kaynağı listeye dahil oluyor çalışmalar ve geliştirilen aşıların sonucunda Küba’ya karşı yapılan eleştirilere rağmen küresel piyasada yer alan birçok önemli şirket Biyo Küba ile pazarlık sürecine giriyor. Bütün bunlara ek olarak devlet aracılığı olmaksızın direkt olarak şirketlerle işbirliği yapılması gelişen bir biyoteknoloji formu aşısı günümüzde akciğer kanserine karşı üretilen olarak çağrışım yapmaktadır. Hasta bireylerde aşının etkili olması için sisplatin içerikli bir kemoterapi tedavisi ardından hastalığın durması ya da gerilemesi hatta en kötü senaryoda aynı durumda kalması gereklidir. Yaklaşık olarak beş haftalık bir tedavi planlaması sonrası etkinliği ile ilgili bilgi edinilebilir. Sonuç olarak efektif çıkarsa tedavi süreci devam eder. Karşıt bir durumda ise uygulama son erdirilir. Aşılar soğuk bir mecrada taşınmalıdır. Taşıma kuralları ihlal edilmediği takdirde ülkemizde de aşısı çalışmalarıAşının aktivitesinde beklenen bireylerin savunma sistemlerini kuvvetlendirip kanserli hücrelere karşı antikor üretip rahatsızlığı atlatmasını basit hale getirmektir. Uygulanması durumunda bütün bireylerde etkide bulunabileceği düşüncesi bulunmakla beraber tümör hücrelerindeki belirli antijenlere göre antikor üretileceği için bireyin kanser hücresinde o antijenin yer almaması koşulunda aşı beklendiği etkiyi vermeyecektir. İmmünoterapik araştırmalar sonucu elde edilen bilgiye göre yaklaşık olarak yüzde 10-15 oranındaki bireylerde tedavinin etkili olduğu ve efektif cevaplar verdiğidir. Racotumomab etken maddesine sahip bu aşı 2013 senesinde küçük hücreli olmayan akciğer kanserleri için üretilen bir aşıdır. Küba aşısı ile ilgili klinik araştırmalar halen sürmektedir. Ek çalışmaların yapılması ve bunların neticelenmesi ile aşının en çok hangi hastalarda efektif olduğunu gösteren biyobelirteçlerin bulunması sağlık alanında faydalı olacaktır. Küba aşısı hakkında detaylı bilgi almak için iletişim sayfasından bize ulaşabilirsiniz. Sonrakini OkuB1 Vitamini nedir?B6 Vitamini Nedir?Beyin sağlığını korumak için 9 altın kural!Kanser Hastalarında Beslenme Konuya ilişkin yapılan açıklamaya göre, Kadın doğum uzmanı ve aynı zamanda La Habana Üniversitesi Tıp Fakültesi Farmakoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Carlos Miyares Cao’nun öncülüğünde 1970 yılında kurulan Histoterapia Placentaria Sağlık Merkezi, 13-19 Ocak tarihleri arasında Türk hastalar için 10 kişilik kontenjan saçkıran ve vitiligo hastalıkları konusunda faaliyet gösteren dünyadaki tek klinik olan merkez, geliştirdiği özel tedavi yöntemleriyle şimdiye kadar 90 ayrı ülkeden binlerce hastayı sağlığına kavuşturdu. Her ay 350 Kübalı ve 80 yabancı hasta kabul edilen merkezde, hastalara yapılacak ön kontrol ve teşhisin ardından özel ilaçlarla günde 2 seans olmak üzere tedavi uygulanacak. Patentleri Küba’da olan ilaçlarla yapılacak tedavinin ardından, ilaçların geri kalan kısmı periyodik olarak hastalara kargo ile gönderilecek. Sağlık turunun fiyatı 120 Avroluk biyopsi ile ilaç fiyatları hariç 2 bin Avro olarak belirlendi. Küba’ya yapılacak sağlık turundan faydalanmak için Türkiye’de hizmet veren tek Kübalı tur operatörü Guantanamera’nın web sayfası olan " ya da "0212-235 68 00" numaralı telefondan bilgi düzenleyen Guantanamera şirketinin sahibi olan ve 12 yıldır Türkiye’de yaşayan Blanca Nieves Garcia Cruz, "Küba’nın ileri seviyedeki tıbbından Türk hastaların da faydalanması için elimden geleni yapıyorum. Sınırlı sayıda ayrılan kontenjanlar arasında yer alan Türk hastalar sağlıklarına kavuşmuş olarak ülkeye dönüyor. Sağlık turlarına Türkiye’den ilgi çok büyük" dedi. Latin Amerika ülkelerinden 1985 yılında hasta kabul etmeye başlayan merkezin ünü, geliştirilen biyoteknolojik yöntemlerin hastalar üzerinde olumlu sonuç vermesiyle yayılmaya başladı. Şu anda kozmetik alanında çalışmaların yapıldığı merkezde, plasentadan üretilen ve yaşlanmayı geciktirici ilaçlar üzerinde de çalışmalar yürütülüyor. GüncelKüba aşısının bilinmeyenleri...'Önleyici değil tedavi edici'Sağlık Bakanlığı, Küba ile kanser aşısı alanında yeni bir iş birliği başlattı. Peki Küba neden bu kadar ön planda? 1990'lardan bugüne Küba'nın kanser çalışmaları sürecini Trt Haber'den Ali Burak Biber derledi Kaynak TRT Haber - Ali Burak Biber 1206Abone Ol El değmemiş plajları, rengarenk evleri, arabaları ve hareketli rumba dansı... Küba bu eşsiz güzellikleriyle her yıl dünyanın dört bir yanından milyonlarca turisti ağırlıyor. Ancak Küba'yı ziyaret noktası yapan bir başka özellik daha var Kanser tedavisi. Ülke, çok hızlı gelişen bir biyoteknoloji endüstrisine ev sahipliği yapıyor. 5 binden fazla hastaya uygulandı Küba'da yüksek oranda akciğer kanseri yaşanması nedeniyle, araştırmacılar 1990'ların ortalarında akciğer kanseri aşısı üzerinde çalışmaya başladı. Bazı çalışmaların sonucunda CIMAvax-EGF Epidermal büyüme faktörü aşısı akciğer kanseri için uygulanmaya başladı. CIMAvax kanser tedavisi, hastanın bağışıklık sistemini uyararak EGF’yi durdurmaya, kandaki EGF'yi azaltmaya ve kanser hücrelerinin yaşamasını engellemeye çalışıyor. 2011 yılından beri Kübalılara ücretsiz sunulan bu tedaviyi alan hastaların sağ kalım süresinde artış sağlandı ve dünyada 5 binden fazla hastaya uygulandı. Cimavax şu anda Küba, Kolombiya, Peru, Bosna Hersek ve Paraguay'da kullanılıyor. ABD'deki Roswell Park Kanser Enstitüsü de klinik deneylere giren ilk Küba patentli ilaç oldu. Hastaların erken sonuçlarda tedaviye olumlu sonuç verdiği gözlendi. Araştırmalar, aşının yüksek riskli hastalara 18 yıl daha yaşam süresi sunabileceğini gösterdi ve diğer kanser türlerinde de tedavi sağlayabileceği umut ediliyor. "Aşıyı alan ve 10 senedir hayatta olan hastalarımız var" Akciğer kanseri aşısını geliştiren Küba Moleküler İmmünoloji Merkezi Direktörü Prof. Dr. Agustin Lage Davila, aşının kombine tedavilerle kullanılması üzerine çalışma yürütüldüğünü belirterek, aşıyı alan popülasyonunun tamamında ortalama ömrün 6 ay uzadığını, aşıyı alan ve 10 senedir hayatta olan hastaları olduğunu açıkladı. Önleyici değil, tedavi edici Aşının önleyici nitelik taşımadığını ve tedavi amaçlı yapıldığını vurgulayan Davila, "Bu önemli. Çünkü genellikle önleyici diye basında yer aldı. Aşımız, tedaviye yönelik. Yani hastalık geliştikten sonra uygulanıyor." dedi. "Başka ürünlerle kombinasyonları üzerinde duruluyor" Aşının 3. ve 4. evre hasta grubunda uygulandığını, bu tedavi için yurt dışından da çok sayıda kişinin ülkelerine geldiğini anlatan Davila, "Küba Sağlık Hizmetleri Kurumu tarafından, yurt dışından tedavi için ülkeye gelenler koordine ediliyor. Latin Amerika ve Çin başta olmak üzere farklı ülkelerden hasta geliyor." ifadelerini kullandı. Türkiye'den kanser tedavisi için iş birliği adımı Sağlık Bakanlığınca, Küba ile aşılar, kanser aşısı ve ilaçlarının üretimi konusunda çalışma grubu oluşturulması kararlaştırıldı. Sağlık Bakanlığından yapılan yazılı açıklamaya göre, Bakanlık tarafından, yerlileşme ve millileşme hedefleri doğrultusunda uluslararası ikili iş birliklerine hız verildi. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Cenevre'de düzenlenen 2. Dünya Sağlık Asamblesi'ndeki temasları kapsamında, Küba, Portekiz, Irak, Azerbaycan, İran, Kırgızistan, Endonezya ve Çekya Sağlık Bakanları ile ikili görüşmeler gerçekleştirdi. Bu çerçevede Endonezya Sağlık Bakanı Nila Moeloe ile iki ülke arasında "Sağlık Alanında İş Birliği Anlaşması", Kırgızistan Sağlık Bakanı Kosmosbek Çolpanbayev ile "2014 tarihli İş Birliği Anlaşması'nın Ek Protokolü" imzalandı. Türkiye ile Küba arasında çalışma grubu oluşturuluyor Küba ile 27 Ekim 2018'de Ankara'da imzalanan mutabakat zaptının ardından irtibatlar hız kazandı. Bakan Koca'nın, Cenevre'de Küba Sağlık Bakanı Jose Angel Portal Miranda ile gerçekleştirdiği ikili görüşmede, enfeksiyonlara karşı aşılar, kanser aşısı ve ilaçlarının birlikte üretimi konusunda iki ülke arasında Çalışma Grubu oluşturulması kararı alındı. Özellikle inovatif molekül geliştirme ve onkoloji çalışmalarında önemli tecrübeye sahip olan Küba'dan üst düzey bir heyet, bu hafta Türkiye'ye gelecek. Küba ilaç kurumu BioCubaPharma Başkanı ve kurum temsilcileri, Sağlık Bakanlığı yetkilileriyle görüşmeler gerçekleştirecek. kanser aşısı kanser tedavisi sağlık bakanlığı küba aşısıBu haberler de ilginizi çekebilir Küba, koronavirüs tedavisinde kullanılacak 22 ilacın üretilmesi konusunda garanti verdi DÜNYA 1743 Abone Ol Küba'da ilaç endüstrisi, koronavirüs tedavisinde kullanılacak 22 ilacın üretilmesi konusunda garanti verdi. Bu ilaçlar arasında, koronavirüsle mücadele konusunda etkili olduğu görülen 'Interferon Alpha 2B' de bulunuyor. Küba'da ilaç üreticisi BioCubaFarma, daha önceki SARS ve MERS salgınlarında etkisini gösteren Interferon Alpha 2B dahil olmak üzere koronavirüsle savaşacak 22 ilacın üretimi konusunda garanti verdi. Küba Komünist Partisi'nin resmi yayın organı Granma’da yer alan habere göre, BioCubaFarma yöneticisi Eduardo Martinez Diaz, "Şu anda birçok ülkeden talepler alıyoruz ve yeterli kapasitemiz olduğu için bunlara cevap verebiliyoruz" dedi. Diaz, ilaç talep eden ülkelere gerekli olandan fazlasını göndermediklerini belirtti. Küba Genetik Mühendislik ve Biyoteknoloji Merkezi'nden CIGB Genel Müdür Eulogio Pimentel Vazquez de, "Envanterimizde, Çin'de enfekte olan herkesi tedavi edebilecek miktarda ilaç bulunuyor" ifadelerini kullandı. Interferon Alpha 2B, 2002'deki SARS ve 2012'deki MERS salgınında da kullanılmış ve tedavide etkili olduğu görülmüştü. Bu ilaç, Küba teknolojisiyle ve Changchun Heber Biyolojik Teknoloji kurumuyla yapılan ortak çalışma sonucu Çin'in Jilin bölgesinde üretiliyor. Küba'da, şimdiye kadar dört koronavirüs vakası tespit edildi. Söz konusu haberi Küba Devlet Başkanı Miguel Díaz-Canel de Twitter hesabından paylaştı Biocubafarma will ensure production of the 22 drugs for treatment of COVID-19. SomosCuba SomosContinuidad — Miguel Díaz-Canel Bermúdez DiazCanelB March 14, 2020 Video haberler için YouTube kanalımıza abone olun Herhangi bir Karayip ülkesine değil de Küba’ya seyahat edilmesinin başlıca sebebi Fidel & Che efsanesi, Küba’daki komünist düzen, Amerikan ambargosu ve bunun yarattığı “egzotizm” Kelime seçimi ile ilgili yorumlar gelmeden hemen araya girelim; Egzotizm Yabancı olma durumu. Buna rağmen sanırım birçok insan kafasında farklı bir Küba resmi çiziyor olacak ki, internet sayfalarca Küba seyahatinde ne kadar zorlandığını anlatan sitemkar yorumlarla dolu. Bize sorarsanız, Küba ne güzellendiği kadar iyi, ne de yemek sonrası ıslak mendil bulmaya alışmışların yerlere vurduğu kadar kötü. Biz kendi gözlemlerimiz ve araştırmalarımız ile bu yazıyı derledik. Kafamızda oluşan mevcut durumu eğrisiyle, doğrusuyla aktarmaya çalıştık. Burada yazılanların bir bölümü tabi ki mutlak doğrular değil, çıkarımlar. Sizin de benzer veya farklı çıkarımlarınız veya bilginiz var ise yorumlara katkılarınızı bekliyoruz. Not Eğer Küba’ya gideceğiniz için bu yazıları okuyorsanız, size iki tane çok kıymetli, her derde deva süper faydalı yazı önereceğim. Onları okumadan adım atmayın, yoksa Küba’da hayal kırıklığına uğrarsınız. Küba Turu İçin Önemli Bilgiler Küba’da Gezilecek Yerler & Rota & Zaman Planlaması Küba Hakkında Kısaca Nerede Küba, Karayipler’deki bir ada ülkesi. Havana, Küba’nın en büyük şehri ve ülkenin başkenti. Küba’da Para Birimi Küba’da iki para birimi var, biri turistler tarafından kullanılan CUC, diğeri de Peso. 1 CUC = 25 Peso. Küba ile Saat Farkı Türkiye saati, Küba’dan 8 saat ileri Küba Havalimanı Küba’nın birçok şehrinde havalimanı var ama adadaki en büyük havalimanı, başkent Havana’daki Jose Marti Uluslararası Havalimanı Küba Nüfusu 11,48 milyon 2017 Küba’da Din Ülkenin %60’ı Katolik, %5 de Protestan var. %24’ü ateist, geri kalanı da bir kabile dini ve Hristiyanlık’ın karışımı olan “Santeria” inancına sahip. Vize Durumu Umumi bordo pasaport sahibi Türkiye Vatandaşları, Küba’ya girebilmek için mutlaka Küba vizesi almak durumundalar. Diplomatik siyah, hizmet gri ve hususi yeşil pasaport sahipleri ise 180 gün içerinde 90 günü geçmemek şartıyla Küba’ya vizesiz gidebiliyor. İsterseniz en çok tartışılan konudan başlayalım Küba yoksul mu? Bir tercümanın aylık maaşı 20$, doktorun ki ise 30$. 1,5 litrelik şişe su ise yaygın olarak 2$, bazen de 1$. İmkanların ciddi dar olduğu konusu tartışma götürmez bir gerçek. Onu buraya bir park edelim. Önce ilerleyebilmemiz için yoksulluk kavramının tanımı üzerinde hemfikir olmamız lazım gelir. Yoksul kime denir? Çok çeşitli tanımlar var, ama UNESCO’nun “mutlak yoksulluk” tanımından gidersek, Yoksulluğa; ev kirası, yiyecek, içecek, giyecek, ilaç, yakacak gibi zorunlu ihtiyaçları karşılayamama durumu deniliyor. Küba’da insanların evleri var, devlet her ay gıda ihtiyaçlarının %40’nı karşılayan bir karne dağıtıyor, eğitim ve sağlık hizmeti ücretsiz, hava çok güzel olduğu için yakacak ihtiyacı yok. Pirinç, şeker, yumurta gibi temel ihtiyaçları da devlet insanlar kolay erişebilsin diye sübvanse ediyor. Müzik, sanat anayasal hak sayılıyor ve konserler, tiyatrolar ya bedava ya da çok uygun fiyata. Bu tanımdan göre Kübalılara yoksul demek uygun olmuyor ama şu da bir gerçek ki şartlar iyi değil. Hayat pahalı, herkes ek işlerin peşinde, birçok ev hapşırsan yıkılacak kadar bakımsız, mobilyalar 30-40 senelik, bazı evlerde sıcak su yok… Ekonomik sıkıntılardan biri de devletin her şeyinize ortak olması. Mesela çiftçisininiz, 3-5 dananız var. Yiyecek bir şeyiniz yok, ve havyanlarınızdan birini kesmek istiyorunuz. Kafanıza göre kesemezsiniz, devletten izin almanız lazım çünkü devlet de o hayvan üzerinde hak sahibi. Para & Ekonomi Küba’da iki para birimi var, biri turistler tarafından kullanılan CUC, diğeri de Peso. 1 CUC = 25 Peso. Bu ayrımın sebebi yerlilerin birçok ihtiyacının devlet tarafından sübvanse edildiği için farklı ekonomilerin dönüyor olması. Örneğin turistlerin gittiği bir markette su fiyatı 2 CUC’ken, yerlilerin gittiği büfede CUC’tu. Evlerinin odalarını sadece bir gece pansiyon olarak işlettiklerinde bir aylık maaşları kadar kazandıklarını gören herkes turizmci olmuş. Okullarda öğretmen, hastanelerde doktor, hemşire sıkıntısı baş göstermeye başlamış. Gündüz doktor olan birisini akşam takside direksiyon başında görmek normal. Devrimden Önce Küba Kuzey Yarım Kürede Kişi Başına Gelirin En Yüksek Olduğu 5. Ülkeymiş! İnanması güç ama gerçek! Ekonomi aslında Küba’da zamanında tıkırındaymış. Amerika’da içkinin yasak olduğu 1920’lerde Amerikalıların günahlar ülkesi haline gelen Küba’ya oluk oluk turist, yatırım ve para girmeye başlıyor. Ama bu zenginlik eşit dağılmıyor, daha çok Amerikan mafyasının işlettiği kumarhane, kulüpler, genelevler ve otel sahipleri ve yandaş Kübalıların ceplerinde birikiyormuş. Darbeyi hazırlayan zemin de bu olmuş zaten. Darbenin nasıl gerçekleştiğini okumak isterseniz sizi şöyle alalım Küba Devrimi – Fidel Castro, Che Guevara ve Komünizm Kemerleri Sıkmaktan Nefessiz Kaldıkları Dönem Devrim sonrası tüm Amerikan şirket ve malları kamulaştırılmış, gelirin ülke çapında eşit dağılmasına yönelik ekonomik reformlara gidilmiş. Ancak büyük yaralar alan ekonomi hiçbir zaman toparlayamamış, hatta anca Sovyetler Birliği’nin desteği ile ayakta kalmış ve 1991’de SSCB’nin yıkılışı ile Küba’da büyük bir ekonomik kriz başlamış. Küba’da bu kriz dönemi “özel dönem” diye adlandırılıyor. Ekonomi %60 küçülmüş ve daha da vahimi ortalama bir Kübalı vücud ağırlığının %30’unu kaybetmiş! Kasaları boşalan devlet gıda desteğini bile yapamaz olmuş ve insanlara karne ile dağıtılan ürünler neredeyse yarı yarıya kesintiye uğramış. Daha sonra Venezuela devlet başkanı Chavez’in olaya dahil olması ile işler yavaş yavaş toparlamaya başlamış. Gerçi şimdi de Venezuela’nın durumu ortada. Biz ilk defa 15 sene önce Küba’ya gittiğimizde sokaktaki her kadın çocuğuna süt tozu almamız için önümüzü kesip kolumuza giriyordu. Şimdiyse hala Kübalıların bir sürü hatta çoook ihtiyaçları var ama gördüğümüz tablo eskisiyle kıyas kabul etmez. Çok büyük iyileşme var. Artık Chavez ve Fidel ölmüş olsalar da iki ülke hala politik ve ekonomik olarak çok sıkı fıkı. Kübalılar Mutlular Mı? İnternette yazılanları bakınca; bolca Küba’da insanlar çok fakir, çok mutlusuzlar yazıları göreceksiniz. Bizce insanın hayatından memnun olması ve mutlu olması iki ayrı şeyler. Evet, imkanlar çok sınırlı, rejim de otoriter. Kübalılar hayat standartlarından ve koşullardan kesinlikle memnun değiller ama mutsuzlar mı emin olamadık. Kapı önüne konan çiçekten, süslenip püslenip gece meydanlarda toplanan gençlere, her evden yükselen bangır bangır müzikten, erkeklerin süründüğü buram buram parfümlere, burada kendini belli eden bir yaşama sevinci gözlemledik. Özenerek yaşamak mutluluğun ürünü. İmkanlar dar, hayat da zor, ama gelir seviyesi mutluluk endeksindeki bir sürü kriterden sadece birisi nihayetinde… Dünya Sağlık Örgütü’nün verilene göre Küba intihar oranı sıralamasında 183 ülkede 84. sırada. Özel Dönem sırasında 28. sıralardalarmış! Ne kadar karanlık bir dönemden geçtiklerini artık siz düşünün. Seks Ticareti Özel Dönem’deki sıkıntılar fuhuşun tekrar patlamasına sebep olmuş ve hala da ülkede süre gelen ciddi bir problem. Yalnız bir erkek ya da bir erkek grubu gören kadınlar çeşitli cümlelerle yanaşıyorlar. Bizim denk geldiğimiz “Karın?” oldu, sanırım karın burada mı ya da karın olayım mı gibi bir şey söylemeye çalışıyordu. “La Vida Gorda” Fat Life Bu Küba’da çok yaygın bir söylemmiş. İmkanlar sınırlı olduğu için insanlar zorunlu bir dayanışma içindeler. Mesela bizde de eski zamanlarda olduğu gibi mahallede sadece birinin evinde müzik seti olabiliyor, öbüründe scooter, arada birbirlerine işleri düşüyor. Bu da insanların birbirine karşı zorunlu bir tolerans göstermesini sağlamış. Yan komşusu seks işçisi olsa da onu dışlamıyor, çünkü gün geliyor dayanışmak zorunda kalıyorlar, ya da bir komşu onu polise ispiyonlarsa “La Vida Gorda” diyip, birbirlerine küsemiyorlar; yani “Şartlar böyle, yüz yüze bakmak zorundayız”. Küba Pastasından Bir Dilim Kapma Yarışı Evlerin rengine devlet karar verip, devlet boyuyor. Burası Trinidad Bugünse, Küba’da değirmene her zamankinden çok ve hızlı su giriyor. 2006’da yönetime gelen Raul Castro, 2008’de Kübalılara cep telefonu ve DVD sahibi olma hakkı vererek Fidel’den daha yumuşak bir politika izleyeceğinin ilk sinyallerini veriyor. 2010’da ise Kübalı çiftçilerin toprak sahibi olmalarına izin veriyor ve yabancı yatırımcılara kapıları açıyor, ne zamandır iştahla bu fırsatı bekleyen turizm sektörü şu an otel açacak yer kapma derdinde. Senede Küba’ya 3,5 milyon turist geliyor ve Dünya Bankası’na göre bu rakam çok yakında 10 milyona çıkacakmış! İspanyol, Fransız, Kanada ve İngiltere firmaları her köşeyi satın almışlar bile. Havana’da yürürken her sokakta büyük otel zincirlerinin restore ettiği, üzerinde “2017’de Açılıyoruz, – Kempinski” tarzı panolar görüyorsunuz. Amerika ile ilişkiler tam toparlanmadığı için Amerikan zincirleri 70 mil öteden ağızlarının suyu akarak bakıyorlar muhtemelen. Amerikan firmalarının Küba’ya girmesi hala yasak. Bir yandan pazardaki bütün fırsatlar diğer ülkeler tarafından kapılıyor ve tam da bu sebepten Amerika’nın Küba ile ilişkilerini jet hızlı ile iyileştirmeyi düşündüğü biliniyor. Ben de buraya bir La Vida Gorda kondurmadan geçemeyeceğim. 🙂 Bununla birlikte 50’lerden beri alt yapısı yenilenmeyen Küba’da ne bu kadar oteli, ne de bu kadar turisti kaldırabilecek bir alt yapı var… Çöplere yetişilemiyor, su alt yapısında kaçak varmış ama sıra ona gelemiyor… Fidel’in Ölümünden Sonra Küba Değişiyor Mu? Mont Blanc yeni Havana mağazasında kalemlerini çoktan satışa çıkarmış bile… Şehir limanına dev cruiselar zaten uğruyor. Potansiyeli çok yükseltecek 900 milyon dolarlık bir liman projesi başlamış. Tallapiedra Elektrik Santrali’ne Londra’nın Tate Modern’i gibi bir galeri yapılıyor, Nico Lopez Rafineresi bir bilim merkezi olacakmış. Yabancı şirketler Küba pazarından pay kapma yarışında. Özel işletmelerin önü açılınca yurtdışında yaşayan Kübalılar da ailelerine mal mülk almaları, yatırım yapmaları için yüklü paralar yollamaya başladı. Artık turizmcilikle uğraşan yerlilerin de gözü açılıyor. Anlayacağınız para hem devlete, hem de halka akmaya başlamış vaziyette. Değişim kaçınılmaz. Kübalıların Yurtdışına Çıkma Yasağı 2012’deyse hayal bile edilemeyen bir gelişme oluyor ve 50 yıldır süre gelen Kübalıların yurt dışına seyahat yasağı daha önce sadece akademik, sanat, müsabaka gibi görev amacıyla gidilebiliyordu kalkıyor. Yaşasın Özgürlükler? Foto Flickr / Rogério Tomaz Jr. İnternet – İnternete erişim hala çok sınırlı, evlerde yok, ücretleri de erişelebilir değil. Saatine 1,5 Euro vererek ve sadece topluma açık, otel ve park gibi belirli alanlarda kullanılabiliyor. Koskoca Havana’da bile internete girilebilen sadece 5 park var. İnternetten bir şey izleyebileceğin kadar hızlı olsa da Whatsapp aramalarına izin vermiyor. Bu arada sizin telefonunuza GSM şirketi internet veriyor, ama Kübalılara yok. Yasak işletmeler – Kübalarıların girmesinin yasak olduğu bir sürü lüks işletme var. Comités de Defensa de la Revolución CDR – Devrimi Koruma Komitesi – Her mahallede Devrimi Koruma birimlerinin birkaç amacı var Yaşlılara destek olmak, sokak partileri & eğlenceler düzenlemek, sosyal güvenlik ile ilgili konuları asiste etmek ve tabi ki sivil itaatsizlik ve devrim karşıtı aktiviteleri devlete raporlamak. Komite üyeleri genelde her ailede en az bir kişi olacak kadar yaygın. Kübalılar Komünist Rejim, Devrim, Fidel ve Che İle İlgi Ne Düşüyor? Kübalıların ağzından rejim karşıtı bir şeyler duymak oldukça zor. Herkese “Aman, yerin kulağı vardır” paranoyası hakim. Hapishanelerde politik suçlu da bolcana bulunduğu için kimsenin risk almak istemediği konular bunlar. Ama rejim karşıtı bir şey duyulamaması elbette insanların iç dünyasını yansıtmıyor. 1980’de, devrimin 21. yılında Fidel Castro’nun kucağına beklenmedik bir politik kriz düşer. Küba’dan kaçmak isteyen 6 kişi Peru toprağı kabul edilen elçilik binasına girebilmek için arabayla elçiliğe kamikaze yapar. Bu sırada konsolosluğu korumakla ile görevli bir polis ölür. Peru’nun sığınmacıları iade etmeyeceğini duyurması üzerine Fidel stratejik bir hata yapar “Bizimle işbirliği içinde olmayan bir ülkenin konsolosluğunu korumayız” diyerek polislerini geri çeker. Birkaç günde artık kapısında bir giriş engeli olmayan konsolosluğun bahçesine Küba’dan gitmek isteyen onbinlerce insan yığılır. Bu insanları farklı ülkelere yerleştirmek için uluslararası bir efor başlayınca, ülkesinden bu kadar insanın gitmek istediğinden bihaber olan Fidel, ülkeden gitmek isteyen, kendi kelimeleriyle “pislikleri” tutmayacağız der. “Mariel Limanı’ndan kim sizi alıyorsa alsın, engellemeyeceğiz”. ABD’de toprağına ayak basan Kübalıları politik mülteci yaptığı için, 6 ayda 125,000 Kübalı Miami’ye hücum eder. Fidel hapishanedeki suçlular ve akıl hastalarını ABD’ye yollamaya başlayınca, ABD kapılarını kapar. Öte yandan, genelde Fidel’e ve silah arkadaşları Raul Castro, Che Guevara ve Camillo Cienfuegos’a karşı ülkenin kurucu babaları olarak büyük saygı ve sevgi var. Bu rejimde yaşamaktan hoşnut olmayan Kübalılar bile Küba için verdikleri kurtuluş mücadelesinden, Batista’nın ülkeyi götürdüğü bataklıktan kurtarmalarından ötürü hepsine çok büyük saygı duyuyorlar. Fidel 2016’da öldüğünde ülke ciddi anlamda yasa büründü. 2008’e kadar başkanlık yapan Fidel saatler süren halka seslenişleri ile ünlüydü ve 49 senelik hükmü boyunca meydanlar hep doldu. Küba’da Eğitim Sistemi Foto Flickr / Brainbitch Küba’daki komünist rejimin en çok alkışlanan 2 konusundan biri eğitim, diğeri de tıp olduğundan ona da bir girmek lazım. Bütçesinin %10’unu eğitime ayıran Küba’nın eğitim konusunda başardığı şeyleri şöyle bir özetleyecek olursak 1. Devrim öncesinde %36 ile 42 arasında bir yerde olduğu bilinen okur-yazarlık oranı girişilen milli seferberlik ile birlikte bugün % Türkiye’de %95, İspanya’da % 2. Üstelik içi boş bir okur yazarlık oranından bahsetmiyoruz; 1998’de aynı zamanda bu ülkede ekonominin en kötü olduğu zamana tekabül eder UNESCO’nun yaptığı bir performans testinde Kübalı öğrenciler 350 puanlık bir ortalama ile Latin Amerika ülkelerinin 250 puanlık ortalamasını solluyorlar. 3. Kuru kuru okuma yazma da öğrenmiyorlar, ilk okul müfredatında salsa tiyatro gibi dersler de var. 4. 12 öğrenciye 1 öğretmen şeklinde bir yapılanma var. 5. Eğitim bedava, devlet öğrenciye forma yardımı da yapıyor ancak ders kitaplarını öğrencilerin kendi alaması gerekiyor. 5. Kız çocuklarının ve kırsalda yetişen çocukların da eğitim sistemine eşit katılımı sağlanmış. 6. 6-16 yaş arası eğitim zorunlu. Küba’da Tıp Foto Flickr / Peoples World Sağlık hizmetleri Küba’da bedava. Tıbbın iyiliği ile ilgili durumu anlamak ise çok zor, çünkü taban tabana zıt yorumlar var. Kimisi diyor en ileri tıp ülkelerinden, kimisi diyor hastaneler sefillik içinde. Küba müthiş doktorlar yetiştirmiş ama imkansızlıklar nedeniyle insanlara düzgün hizmet verilemiyor. Küba’da kişiye 627 doktor, 94 diş hekimi düşüyormuş. Amerika’ya bu sayılar 225 doktor, 54 dişçi şeklinde. Ah bi de alt yapı ve ilaç olsa… İlaç bulunamasının en büyük sebebi ambargoymuş. Küba’da Aile & Ev Ev sıkıntısından ötürü genelde 3 nesil bir evde yaşıyor. Evlerin kimisi kocaman, içinde avlulu falan, kimisi de minnacık, kutu gibi. Hangi adalete göre dağıtmışlar evleri insan merak ediyor. Yemek Karneleri Bakkal Kübalılara devlet her ay et, süt, pirinç gibi temel gıda yardımı yapıyor. Devlet insanların yaş ve sağlık durumlarına göre belli şablonlar çıkarmış, herkesin beslenme ihtiyacına göre karnesindekiler değişiyor. Ayrıca bu resimdeki gibi mahalle bakkalları var ama içinde en fazla 10-15 çeşit ürün var. Hiç birisi paketli değil, toptancı mantığı ile açıktaki çuvaldan tartarak satılıyor. Az buçuk İspanyolcamızla doğru anlayabildiysek buralardaki ürünlerin fiyatları çok ucuz olduğundan turistlere alışverişe müsade edilmiyor, çünkü devlet gıda fiyatlarını kendi vatandaşları için sübvanse ediyor. Küba’da Din Trinidad’da bir Santeria ibadethanesi İspanyollar’ın Afrika’dan getirdikleri köleleri katolik yapmak için verdikleri çaba sonucunda ülkenin %60’ı Katolik olmuş, %5 de Protestan var. %24’ü ateist, geri kalanı da bir kabile dini ve Hristiyanlık’ın karışımı olan “Santeria” inancına sahipler. Nijerya’dan getirilen köleler, Küba’ya beraberlerinde, Antik Yunan inancında olduğu gibi, bir sürü tanrının olduğu Yoruba inancını getirmişler. Ancak İspanyollar köleleri zorla vaftiz ederek, Hristiyan yapmış, ve Yoruba’yı da yasaklamışlar. Köleler, İspanyollara itaatkar görünmek için Hristiyanlığın azizlerini ve ikonlarını, Yoruba inancından tanrılarla eşleştirmiş, ve onlara dua etmeye başlamış. Yani örneğin, kilisede John Baptist’e dua ediyor gibi görünüyor ama içinden aslında Yoruba’nın rüzgar tanrısı ile konuşuyormuş. Yüzyıllar içinde bu iki inanç birbirleriyle içi içe geçmiş ve yeni bir din olan Santeria’ya ortaya çıkmış. Santeria trans, ritüel dansı, Hristiyan ikonları gibi farklı adetleri bir çatıda toplar. Evlerde yukarıdaki resimdeki gibi zenci bebekler, ya da siyahi İsalar görmek mümkün. Atmasyon Fiyatlar Yakın zamana kadar ülkede özel işletmeye izin yoktu. Tüm gayrimenkul de devlete aitti. E, birçok hizmet de devlet tarafından ücretsiz verildiği için insanlar bir ürünü hala nasıl tarifelendirmeleri gerektiği konusunda tecrübesizler. Küba’da sanki neyin fiyatını ne kadar yapacaklarını henüz çözememişler. Bisiklet kiralayıp plaja geldik. Bisiklet kirası günlük 5 Euro’yken, plajda şnorkel kiralamak 15 Euro’ydu. 😳 İyi niyetli düşünüp serbest ekonomi ile yeni tanışmalarına mı yormalı, yoksa Küba’da maalesef pek yaygın olan turist bulmuşken etinden sütünde faydalanacaksın kafasına mı bilemedik… Aynı şey gayrimenkul endüstrisi için de geçerliymiş. Kimsenin neyin ne kadar edeceğinden bir fikri olmadığından herkes ortaya kafasına göre bir olta sallayıp, biri takılacak mı diye bekliyormuş. “This is Cuba” Küba’da işler genelde böyle işliyor LARGE. Ulaşım, araba kiralama vs gibi çoğu işletme devletin tekelinde ve çalışan memurlar da biraz eşeği türkü söyleyerek arama modundalar. İçeride telefon yırtılıyor çalmaktan, abiler rahat. Komşusu Jamaika’dan daha rastafariler. Motosiklet kiraladığımız yerin kapısında 5’e kadar açık diyordu ama gittiğimizde 12’den 4’e kadar kimse yoktu. Abi kafasına göre eve siestaya gitmiş. E, bizim otobüs de 3’te. Scooter’i geri vermek lazım, teslim alacak adam yok. N’olacak? Otobüsü mü kaçıracaksın, scooterın depositosu ile vedalaşıp otobüse mi bineceksin?… Aynı şekilde bazen otobüsler durağa bir saat kadar erken gelip, saati beklemeden gidebiliyor. O yüzden tüm otobüs istasyonlarına bir saat erkenden gidip beklemeniz gerekiyor. Çoğu yere günde bi sabah bi de öğlen otobüsü var. O kadar. Yani Küba’ya gidecekler, işleyişe güvenip de sonra açıkta kalmasınlar, sağlamcı takılmakta fayda var. Her işte işleyiş böyle; bir sistemsizlik var. İsyan edersen cevapları hep aynı “This is Cuba”. Amerika ile İlişkiler 🇺🇸❤️🇨🇺?? CIA’in Fidel’e 600 kere süikast düzenleyip başarısız olduğu, ülkeye bir kere işgal operasyonu düzenlediği, Amerika’nın Küba’ya 57 yıldır ambargo uyguladığı gibi bir gerçek varken Kübalıların Amerika sevgisi karşısında şaşırdık. Üzerine Amerikan tshirti giyip gezenler bile var. Acaba rejim karşıtılar mı diyorsun, muhabbet edince “Viva Che, Viva Fidel Castro” diyorlar. Belki de Amerika’da milyon Kübalı yaşadığı ve neredeyse her Kübalının orada bir ailesi olduğundan ülkenin nüfüsü M, artık siz oranlayın genelleme yapacak olursak bir şekilde toplumlar arası küslük yok. Amerika’nın Küba Ambargosu Çok tartışılan bu yaptırımları Obama gevşetti ama henüz tam olarak öpüşüp barışmadılar. Ne Küba, Amerika şirketlerine ekonomisini açıyor, ne de Amerika Küba’ya tam anlamıyla seyahat yasağını kaldırmış durumda. Kağıt üzerinde Küba’ya turizm için gitmek hala yasak, ama ne amaçla gidilebileceğinin tanımını insanlar Küba’ya gidebilsin diye geniş bırakmışlar. Turizm için yasak da “halklar arası aktivite” ya da “Kübalılara destek” için Küba’ya gitmeleri serbest. Bunun ne kadar formalite icabı bir sınırlama olduğunu şöyle anlatalım; Carnival isimli Amerikalı turizm firması “kültür temalı” gemi yolculuklarına başladı bile. Obama’nın ılımlı yaklaşımı dünyanın takdirini kazansa da çatlak sesler de var. Kimisi bunun aslında hiçbir hümanist ya da diplomatik iyi niyet esasına dayanmadığını, sadece Amerika’nın kendi çıkarları için daha iyi olması nedeniyle atılan bir adım olduğunu söylüyor. Temelleri ise 1️⃣Amerika’nın buradan kaçırdığı milyarlık ithalat potansiyeli, 2️⃣90ların sonunda dış dünyaya açılan Küba pazarını Fransız, Kanada ve İspanyol firmalarının kapması, Enteresan bir şekilde ambargonun kalkmasına en çok karşı çıkanlar da Amerika’da yaşayan Kübalılar. Gariptir ki ambargonun amacına ulaşmadığı konusunda hemfikirler ama bir yandan da ambargo sürsün istiyorlar. Şimdi Fidel’den sonra, ipler 2018’e kadar Raul’da. Bakalım ilişkiler nasıl şekillenecek… Küba Mutfağı Küba Yemekleri yazmızdan bilgi alabilirsiniz! Son olarak… Gerçek Küba’yı otellerde kalarak görmek çok zor. Turist otobüslerin mola verdiği duraklardan, otellere her şey fazla sahnelenmiş kalıyor. Önerimiz Kübalarıların evlerinde kalmanız olur. Instagram’a Da Bekleriz

küba da tedavi olmak için gerekenler