Kardeşler arasında sevgiyi arttırın. Kardeşlerin birbirleri için yaptığı ufak ta olsa olumlu şeyleri abartın. Örn. Biri diğerinin ödevine yardım ederse ‘kardeşine yardım etmen çok olumlu bir davranış’ deyin. Birini canı yandığı zaman diğeri ona ilgi gösteriyorsa ‘ sen çok sevecen ve tatlı bir ablasın’ deyin. Her yaş döneminde görülebilmekle beraber çocuklukta ortalama 3 ile 8 yaş arasında daha sık rastlanır. Çocuklarda kardeş kıskançlığı, annenin ikinci çocuğa hamile olması ile birlikte başlar. Çünkü çocuklar bu evrede mantık ölçütlerinde değil, daha çok duygu yönlendirmeleriyle yaşamı analiz ederler. Çocuğun yanında kıskançlığı tetikleyecek şakalar yapmaktan kaçının. Aileler arasında çocuğun kardeşine karşı tepkisini ölçmek için şakalar yapılabiliyor. Çocuğunuzun gerçeklik algısı tam olarak gelişmediğinden kıskançlık ile ilgili duyacağı şakaları net olarak algılayamaz. Yenibir kardeşin gelmiş olmasını henüz kabullenemeyen çocuğunuza, kardeşi ile ilgili şakalar yapmayın. Kızdığınızda ise, çocukta var olan kıskançlığı arttıracak: “Kardeşin bak ne kadar uslu duruyor, beni hiç üzmüyor; ama sen beni çok üzüyorsun.”, “Kardeşini senden daha çok seviyorum.”gibi uyarılarda cash. Kardeşler arasındaki kıskançlıklar, oldukça sık rastlanan ve anne babaları zorlayan durumlardır. Kardeşin dünyaya gelmesiyle, o zamana kadar çocuğa gösterilen ilginin bir kısmı kardeşe gösterilmeye başlanır. Psikiyatris/Psikoterapist Yrd. Doç. Dr. Rıdvan Üney konu hakkında bilgiler verdi. Giriş Tarihi 1527 Çocuk anne babasının sevgisini kaybetmekten korkar ve bu da kardeşini kıskanmasına neden olur. Hemen her çocuk kardeşini bir miktar kıskanır. Burada önemli olan bu kıskançlığın seviyesidir. Kardeşini kıskanan çocuk, ona zarar verebilir, onun evden gitmesini isteyebilir. Parmak emme, alt kaçırma gibi bebeksi davranışlarda bulunabilir. Yemek yemeyi ve uyumayı reddedebilir. Daha sık öfkelenebilir ve ağlayabilir. KARDEŞ KISKANÇLIĞINI EN AZA İNDİRMEK İÇİN YAPILMASI GEREKENLER; - Öncelikle çocuğu, kardeşinin dünyaya gelişine hazırlayın. Annenin hamileliği sırasında, kardeşinin dünyaya geleceğini çocuğa anlatın. Kardeşi doğduğunda, aynı kendi bebekliğinde olduğu gibi bakıma ihtiyacı olacağı, bu sebeple annesinin ona bakacağını ve onu besleyeceğini açıklayın. - Çocuğun evdeki günlük yaşamını, mümkün olduğunca değiştirmeyin. Yaşamındaki çoğu şeyin değişmediğini görmek, çocuğun kendisini daha güvende hissetmesine yardımcı olacaktır. Eğer bir değişiklik yapmanız gerekiyorsa, bebek doğmadan önce yapın. Kendi başına yemek yemeye, giyinmeye, yalnız uyumaya alıştırmak ya da çocuğun kreşe başlaması gibi değişiklikleri bebek doğmadan önce yapın. - Annenin hamileliği sırasında, baba yavaş yavaş çocuğun bakımıyla ilgili konularda daha fazla sorumluluk almaya başlayabilir. Örneğin; çocuğu yıkama, uyutma, parka götürme gibi. Bu sayede, çocuk kardeşin doğumuyla ani bir değişim yaşamamış olur. - Yeni doğacak kardeşi için kıyafet, oyuncak gibi eşyalar alırken, çocuğun da fikrini sorun. - Bebek doğduktan sonra da çocukla mümkün olduğunca birebir vakit geçirmeye çalışın. Anne baba olarak aranızda iş bölümü yapın. Örneğin anne bebekle ilgilenirken baba diğer çocukla ilgilenebilir. - Çocuğunuzun yeni doğan kardeşine yardım etmesini sağlayın. Ona küçük görevler verin bez getirmek gibi. Çocuğu yardımlarından dolayı tebrik edin. - Kardeşi doğan çocuğa normalden farklı davranmayın. Evdeki sınırları bozmayın, çocuğu ekstra oyuncaklar alarak şımartmayın. - Çocuk kardeşine zarar veriyorsa aşırı tepki göstermeyin. Çocuğu durdurun ve sakince oradan uzaklaştırın. - Çocuğun kardeşine karşı olan duygularını kabul edin. Kıskandığı için çocuğu eleştirmeyin ve cezalandırmayın. - Çocuğu kardeşi ile kıyaslamayın. - Kardeşler arasındaki çatışmalarda, anne-baba olarak taraf tutmayın. Kimin haklı olduğuna karar vermeye çalışmayın. Kendi aralarında çözmeleri için yönlendirin. - İki kardeş tartışıyorlarsa, müdahale etmeden tartışmanın sonlanmasını bekleyin. Eğer birbirlerine şiddet uyguluyorlarsa, sakinleşene kadar ayrı yerlerde durmalarını sağlayın mola verin. - Her çocuğun kendisine ait özel eşyaları ve oyuncakları olmalıdır ve çocuk tüm oyuncaklarını kardeşi ile paylaşmak zorunda değildir. Eğer kardeşler ortak olan oyuncaklarını paylaşamıyorlarsa, onlara seçenek sunun "O oyuncakla sırayla oynamayı seçebilirsiniz ya da onunla bugün hiç oynamamayı seçebilirsiniz" - Büyük olan çocuktan, kardeşini idare etmesini istemeyin. "Sen büyüksün, o daha çok küçük, sen onu idare edeceksin" gibi sözler, kardeşine olan kıskançlığını daha da arttıracaktır. - Kardeşin dünyaya gelişinden sonra görülen bebeksi konuşma, parmak emme gibi bebeksi davranışlarını eleştirmeyin. - Bu dönemde anne babalarından ayrı kalmak, çocukları endişelendirebilir. Bu sebeple kısa süreliğine de olsa kendi evleri dışında bir yerde bırakmayın. Çocuklukta ortaya çıkan kıskançlığın çeşitli sebepleri olabileceğini ve her çocuğun farklı tepkiler verebileceğini söyleyen Psikiyatri Uzmanı Dr. Zeynep Gülçin Yıldırım, “Çocuğunuz kardeşini kıskanırsa, kendinizi onun yerine koyarak anlayış göstermeniz gerekir. Çocuğunuzun duygularını ifade etmesine fırsat verin. Kıskançlık ile ilgili olduğunu düşündüğünüz davranışlarını kınamayın, ayıplamayın veya çocuğunuzu cezalandırmayın” dedi. Yeni bir bebek söz konusu olduğunda; o ana kadar ailesinin göz bebeği olan, tüm ilginin kendi üzerinde olmasına alışmış olan çocuğunuz kendisini bırakılmış, terk edilmiş ve güvensiz hissedebilir ve kıskançlık hissedebilir. Çocuklarda kardeş kıskançlığı konusunda bilgiler aktaran Çocuk Psikiyatri Kliniğinden Uzm. Dr. Zeynep Gülçin Yıldırım, kıskançlığın yaşamın her döneminde görülebilen, her insanın zaman zaman yaşayabildiği evrensel bir duygu olduğunun altını çizdi. Uzm. Dr. Zeynep Gülçin Yıldırım, "Küçük çocuklar da büyükleri kıskanabilir çünkü kendileri henüz yürüyemezken büyüklerin koştuğunu, kendi yapamadıklarını rahatlıkla yapabildiğini gözlemlerler. Bu durum küçük çocukta kıskançlık duygusu doğurabilir" diye konuştu. ÇOCUKLAR ARASINDA KIYASLAMA YAPMAYIN Çocuğun kıskançlık duygusunu empati ile karşılamak önemli olduğuna dikkat çeken Uzm. Dr. Zeynep Gülçin Yıldırım, kardeş kıskançlığını had safhada yaşayan ailelere şu önerilerde bulundu "Çocuğunuz kardeşini kıskanırsa, kendinizi onun yerine koyarak anlayış göstermeniz gerekir. Çocuğunuzun duygularını ifade etmesine fırsat verin. Kıskançlık ile ilgili olduğunu düşündüğünüz davranışlarını kınamayın, ayıplamayın veya çocuğunuzu cezalandırmayın. Çocuklar arasında kıyaslama yapılmamalıdır. Aile büyükleri, kardeşlerin arasında çıkan anlaşmazlıklara aşırı şiddetli değilse karışmaması, kardeşlerin sorunları kendi içlerinde çözmelerine fırsat tanınması uygun olacaktır. Eğer kavgalarına müdahale etmek gerekirse, kimin haklı olduğu üzerinde değil birlikte çözüm bulmalarına odaklanılması önemlidir." ÇOCUĞUNUZUN BEKLENTİLERİ HAKKINDA KONUŞUN Çocuğun kardeşin gelişine uygun şekilde hazırlanması ve süreçte uygun davranışların sergilenmesinin de önemli olduğunu sözlerine ekleyen Uzm. Dr. Zeynep Gülçin Yıldırım, "Bu amaçla kardeşin gelişi ile ilgili çocuğunuzun yaşı ve gelişim düzeyine uygun olarak bilgilendirin. Çocuklar kardeşlerinin olacağını öğrendiklerinde kendilerine oyun arkadaşı geleceğini, doğar doğmaz oyun oynamaya başlayacaklarını düşünürler. Çocuğunuzun bu konudaki beklentileri hakkında mutlaka konuşun. Erken dönemden itibaren kendi bebeklik dönemi ile ilgili hikayeleri onunla paylaşın, bebeklik dönemine ait fotoğrafları, videoları birlikte inceleyin. Yeni bebeğe birlikte doğum hediyesi seçilmesini, bebeğin de kardeşine bir hediye ile gelmesini sağlayabilirsiniz" şeklinde konuştu. KISKANÇLIĞI TETİKLEYEN ŞAKALAR YAPMAYIN Bebeğin gelişiyle birlikte büyük çocuğun hayatında mümkün olduğunca az değişiklik yapılmasına özen gösterilmesi gerektiğini söyleyen Uzm. Dr. Zeynep Gülçin Yıldırım, "Eğer bebeğinizin gelişiyle yapmayı planladığınız değişikler varsa, doğumdan 4-5 ay önce tamamlamış olmaya özen gösterin. Doğum ile birlikte annenin yanında bir yardımcı olması, annenin bebekle ilgilendiği zamanlarda çocuğunuzun ilgisiz kalmasını engelleyecektir. Bebeğin uyuduğu zamanlarda ise annenin büyük kardeş ile zaman geçirmesi, onu kucağına alması, onu ne kadar sevdiğini sözel ve davranışsal olarak ifade etmesi çocuğunuzun kıskançlık duygusu ile baş etmesinde ona yardımcı olacaktır. Kıskançlığı tetikleyen şakalar yapmamanız ve kardeşine yardım etmesi için çocuğunuza fırsat tanımanız da oldukça önemlidir. Yeterince önlem aldığınızı düşünüyor, çocuğunuzu destekliyor ama buna rağmen sorunlarınız devam ediyorsa veya bahsedilen kıskançlık belirtilerini şiddetli olarak gözlemliyorsanız bir çocuk psikiyatristinden destek almanız uygun olacaktır" ifadelerine yer verdi. İnsanlık tarihindeki ilk cinayet, kardeş katlidir. Hatırlayalım, Habil ve Kabil’in hikâyesini. Kabil, Habil’i neden öldürdü? Kıskançlık. “Kardeş kardeşin ne olduğunu ister ne öldüğünü” der bir atasözü de. Kabil’in Habil’i öldürmesi üzerine ortada kalan ve ömrü boyunca Kabil’le olacak suçluluk, pişmanlık, acizlik duygularını ve bu ikilemi çok iyi ifade ediyor bu atasözü. Çocuğunuzun –ya da kendinizin- yaşadığı kardeş kıskançlığı’ durumuna bu atasözü ışığında bakmamız farklı bakış açıları geliştirmeye ışık açısından bakıldığında ise, “çocuklarında gözlemlediği kardeş kıskançlığı” meselesi aslında “bugünün” değil, çok daha eski bir hikâyenin sonucu, devamı ve belki de mirası. Meseleyi daha iyi anlamak ve içselleştirmek için bu tarafından bakmak da bizim için yol gösterici KİMİ, NEDEN VE NASIL KISKANIR?Genellikle yeni doğanı, büyük olan çocuğun kıskanma durumunu düşünürüz. Gerçekten öyle midir? Yeni gelen de, zaten baştan beri hep var olanı, büyük kardeşi kıskanamaz mı? Bal gibi de kıskanır. Neyini kıskansın ki diye düşünenler için hızlıca birkaç durum sayılabilir gücünü, konuşmasını, hareket özgürlüğünü, büyüklüğünü, ilk oluşunu ve daha birçok durumunu. Peki, her iki durumda da neden kıskanma duygusu ortaya çıkar ve aslında kıskanılan nedir? Kardeş ilişkisinden bahsediyorsak, yeni doğanın gelişiyle birlikte abi/abla için biriciklik ortadan kalkar. Anneyle genellikle kurulmuş “ikimize bir cennet” illüzyonu bozulmuştur. Abi/abla adeta o cennetten HİÇBİR ŞEY ESKİSİ GİBİ OLMAYACAK!Çocuk yeni geleni değil, kendisinin olanın ve artık kendisinin olamayan ilgiyi, sevgiyi ve kaynaklarını kıskanıyordur. Anneyle, babayla ve diğerlerinin onunla kurduğu “eşsiz” bağı, ilgiyi, sevgiyi kıskanıyordur. Tam da bu yönüyle kardeş kıskançlığını aslında bir kaynağa erişim ve kullanım sorunu olarak tarif edebiliriz. Nasıl tanımlarsak tanımlayalım eski olan için, yeni gelen ve onun getirdikleri –evdeki değişim, ilginin ona dönmesi, düzenin değişimi, tahtının sallanması belki tahtından edilmesi ile birlikte net olan bir şey vardır o da şudur artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak! Bunu yaşamak da kabul etmek de hiç kolay değildir. Bu yönüyle çocuk kıskanan çocuk; hem yaslı, hem hayal kırıklığına uğramış, hem saldırgan hem de HEM YASLI, HEM HAYAL KIRIKLIĞINA UĞRAMIŞ, HEM SALDIRGAN HEM DE DEPRESİFTİRYaslıdır çünkü kayba uğramıştır, artık cennetten kovulmuştur. Hayal kırıklığı vardır çünkü sizden bunu beklemezdim’ diye hissediyordur başta anne babasına ve diğer herkese. Saldırgandır çünkü bünyesi ve kapasitesi bu durumla baş edecek kadar gelişmemiştir, kırmak, yıkmak ve dökmek ister. Ve depresiftir; çünkü gidenlerin yası tutulmalıdır ve yokluk, boşluk, kendine yetememekle birlikte yaşam artık daha çocuğun o dönem isyanına neşeli bir biçimde eşlik edecek olan “Böyle de nispet olmaz ki, Seni gidi zalim yar, E zorla da kısmet olmaz ki, Seni gidi hain yar, Bana ne bana ne beni al, onu alma…” diyen Sezen Aksu şarkısıdır. Esprili de ele alsak çocuk için yaşanan tam da nispet ve hainliktir. İstediğiyse tekrardan ikimize bir cennet’ KAYBOLMASI VE PABUCU DAMA ATILMAK!Yeni doğanın gelişiyle birlikte değişen en önemli şey biricikliğin kaybolmasıdır. Bir elmanın iki yarısı olma hali, ruh ikizi olma ve aşk dönemi bitmiştir. Artık her şeyin yeniden yazılması gerekecektir. Rekabet dönemi başlamıştır. Yeni doğan rekabet edilemeyecek kadar “özel” ve de “güzel”dir. Herkes onu merak eder, sorar, sevmek ister. Ona hediyeler alır, onun fotoğraflarını çeker, onu anar. İlk olan, abi/abla olan ise “abisi”, “ablası” olarak kodlanan olmuştur. Özel hissettiği neredeyse hiçbir şey sunulmuyordur ona artık. Evet, pabucu dama atılmıştır! O da pabucu dama atılan hepimizin hissedeceği gibi üzgün, kızgın, yalnız, öfkeli ve belki de saldırgan GELDİKTEN SONRA NE YAPABİLİRİZ?Kıskanmak; bebekliğe, anlayamadığımız anlatamadığımız bir döneme dil öncesi dönem geri dönüştür. Bu yönüyle de hem yaşanması hem de ifadesi zor bir alandır. Yalnızlıkla, çaresizliğimizle tanışmaktır. Çocuk içinse çok daha fazla zordur bu durumu ifade etmek, yaşamak. Bu nedenle davranışlarında gerilemeler, sorun davranışlar gözlemleyebiliriz abi/ablada. Bunlar çok doğal ve beklendik süreçlerdir. Önemli olan bu duyguların ortaya çıkabilmesi ve doğru yorumlanması, konuşulabilmesidir. Baskılandığında, yanlış yorumlandığında, suçlandığında ve etiketlendiğinde asıl sorunlar baş göstermektedir. Bebeksi davranışlara dönüş, gerilemeler, saldırganlıklar görülmesi iş gebelik başladıktan sonra çocuğu kardeş durumuna hazırlamak, konu hakkında konuşmaya başlamak olmalıdır. Evdeki ve hayatınızdaki değişiklikleri onunla paylaşmak, hazır olmasını sağlamaktır. Onun düzeninde ve özelinde olan hiçbir şeyi, eşyayı izni-fikri olmadan değişikliğe götürmemek ve kardeş geldikten sonra da aynı şekilde onun iznini alarak her şeyi gerçekleştirmeye ARTIK ABİ/ABLA OLDUN!Sen artık abi/abla oldun gibi söylemlerden mümkünse uzun bir süre uzak durun; çünkü, unutmayın ki o da hala çocuk. Ailenin bir üyesi, parçası olarak kardeşinin bakımıyla ilgili onun da sorumluluk almasına izin verin, onunla bu konuda konuşun, kendini ifade etmesine izin verin. Ona “kardeşinle ilgilen” mesajı vermek yerine becerilerini geliştireceği, kullanacağı, kendini iyi hissedeceği alanlarda sorumluluk almasına imkân tanıyın. “Çok şanslısın” gibi, onun duygularını ifade etmeyen, kapsamayan cümleleri kullanmak yerine kardeşinin olması ile ilgili onun neler hissettiğini ondan dinlemeye, duymaya çalışın. “Bebek uyusun” gibi, her şeyi yeni doğana göre ayarlamanız gerektiğini düşündürecek ifadelerden GELİŞİM VE KARAKTER ÖZELLİKLERİNİ GÖZ ÖNÜNDE BULUNDURUNYaş, gelişim ve karakter özelliklerini göz önünde bulundurarak ihtiyaçlarını karşılamaya çalışın. Eşit değil, adil olmaya, ihtiyaçlarına göre davranmaya çalışın. Ek sorumluluk yüklemek yerine; yeni doğanın bakımına ortak etmek, sevgi konusunda kıyaslama yapmamayı tercih edin. Kıyaslama yapmaktan ve taraf tutmaktan kaçının. Sen büyüksün, abisin, ablasın yerine problemleri birlikte çözmelerine kendileri katkıda bulunun. Olumsuz duygu ve durumlar ortaya çıktığında eleştirmek, suçlamak yerine duygu ve düşüncelerini ifade etmesine alan açın. Tüm bu süreçlerde dinleyen, anlamaya çalışan, özenli, yanında olduğunuzu hissettiren ve ona yerinin doldurulmaz olduğunu hissettiren bir tavırda olun; gerisi bir şekilde gelecektir. ÇOCUĞUNUZU YENİ KARDEŞE HAZIRLAYINKıskançlık duygusu, diğer duygularımız kadar doğal ve içgüdüsel olan doğuştan getirdiğimiz bir duygudur. Bireyin yaşamının her döneminde görülebilir ancak çocuklukta biraz daha yoğun olarak yaşanan duygudur. Birey bu duyguyla iki yaş civarında ilk tanışmasını yaşamaktadır. Genellikle de, kardeş doğumu ile su yüzüne çıkar. Yeni bir kardeş aynı zamanda evde yeni bir birey demektir. Bu yeni birey evdeki dengeleri değiştirecek ve çocuk tarafından rakip olarak algılanacaktır. Hem evdeki aile bireylerinin hem de misafirlerin ilgisinin yeni bireyde olması çocuktaki kıskançlık duygusunun açığa çıkmasını sağlar. Genellikle yapılan ilk hata ailenin çocuğu, kardeşi geleceğine hazırlanmaması ile ilk ilişki kurduğu ilk bağlandığı kişi annedir. Anne, bir çocuk için en değerli varlıktır. Onu başkalarıyla paylaşmak, anne sevgisini yitirme korkusu çocuğun kıskançlık duygusunun ortaya çıkmasını derecesinde rol oynayan diğer bir durum da, kardeşler arasındaki yaş farkının az olmasıdır. Yaş farkı az olan kardeşlerin, yaş farkı fazla olan kardeşlere oranla kıskançlık duygusunun görülme sıklığı daha KARDEŞLERİNİ KISKANDIKLARINDA NASIL DAVRANIRLAR?Kardeşini kıskanan çocukta olduğu yaştan daha küçük bir bireymiş gibi davranır. Bebeksi davranışlar, altını ıslatma, anne memesinden süt içmeye çalışma, parmak emme gibi davranışlar insanlar varken kardeşine aşırı ilgi, sevgi gösterirken, kimse yokken aniden vurma, ısırma gibi davranışlar öfkeli, huysuz, inatçı olabilir, çevresindeki insanlara saldırgan davranışlarda bebekle ilgilenirken ilgiyi engelleme, dikkat çekmek için çeşitli davranışlar düşüncesiyle anneden uzaklaşır, içe kapanır, sessizleşebilir ve yemek yememeye rahatsızlıkları olmadığı halde ilgi çekmek için karnım ağrıyor, başım ağrıyor gibi şikayetlerde babaya sık sık onu sevip sevmediklerini sorma ve sevgilerinden bir türlü emin olamama BABA OLARAK DİKKAT EDİLMESİ GEREKENLERÖncelikle çocuk hamilelik döneminde bir kardeşi olacağına psikolojik olarak hazırlanmalıdır. Aileye yeni bir bireyin geleceği bir kardeşi olacağı döneminde aile üyelerinden başka biri çocuğun bakımını yavaş yavaş üstüne alarak çocuğun anne yokken ihmal edilmişlik duygusu baba arasında çocuklara kaliteli zaman aktiviteleri ile ilgili iş bölümü yapılmalıdır. Çocukla, kardeşi doğmadan önce yapılan aktiviteler çok fazla değişiklik gelişiyle birlikte 4-5 yaşlarındaki çocuğu anaokuluna göndermek doğru değildir. Bu durum kardeş kıskançlığını körüklediği gibi çocukta okul sendromunun gelişmesine ve çocuğun içine kapanık ya da saldırgan olmasına yol için hazırlanacak oda çocukla paylaşılmalı ve birlikte hazırlıklar bakımında onun yardımını isteyin, Eğlenceli ufak sorumluluklar verin. Yardımları konusunda çocuğa olumlu geri bildirimlerde davranışlara yönelik bir geri dönüş varsa, çocuk ayıplanmamalı, kızılmamalı, eleştirilmemeli ve cezalandırılmamalıdır. Onunla bu durumu konuşmak, duygusunu kabul ettiğinizi, anlaşıldığını hissettirmek etkili arasında olumlu ya da olumsuz özellikleri çocuğun kişilik yapısının aynı olmadığını bilin. Bu nedenle çocuklarınızın kişilik ve mizaçları doğrultusunda uygun davranmaya ZAMAN UZMAN DESTEĞİ ALINMALIDIR?Hamilelik döneminden itibaren başlayan kıskançlık duygusu, eğer uygun yöntemlerle baş edilmezse ileri yıllarda başka kişi ve durumlara yansıtılarak gelişebilir. Bu duyguyla baş edemeyen ve bireyde kalıcı hale gelen bu duygu yaşamı boyunca başkalarıyla rekabet etme, başkalarını geçme eğiliminde olur. Eğer bu duygu çocukta zamanında giderilmezse kalıcı kişilik bozukluklarına neden görülen kardeş kıskançlığı, çocuğun işlevselliğini bozmaya başladıysa kekemelik, altını ıslatma vb, aile içinde çatışmalar yaratıyorsa ve aile bu durumla ilgili çok fazla sorun yaşıyorsa uzman desteği almanız en sağlıklı yol olacaktır. Elçin Eğercioğlu Konuk Son Güncelleme 6 Ekim 2020 “Bir gün çok sevdiğiniz eşinizin eve hiç tanımadığınız birisiyle geldiğini hayal edin. Eve getirdiği yeni kişinin -kadın ya da erkek- bundan sonra sizinle yaşayacağını söylediğini düşünün. Sizi eskisi kadar sevdiğini söylemesine rağmen, zamanının çoğunu onunla geçirmeye başlarsa ne yapardınız? Üstelik o kişinin onun ilgisine muhtaç olduğunu söylerse… Bu hoşunuza gider miydi? Hayatınıza giren bu yeni kişi hakkında ne hissederdiniz? Eşinizi onunla paylaşmak ister miydiniz?” Onu kıskanır mıydınız? Kardeş kıskançlığı da işte böyle bir durumdur ve okul öncesi dönemde karşılaşılan en yaygın sorunlardan biridir. Bir sorun olarak algılanmakla birlikte aslında çocuklarınızın kardeşlerini kıskanması, onların anne babalarını çok sevmelerinden kaynaklanan normal bir duygudur. Bu durumda önemli olan çocuğun bu duyguyla nasıl başa çıktığı ve anne babanın onun bakış açısından olaya bakabilmesidir. “Kıskançlığın en büyük nedeni; büyük kardeşin en değerli varlığını, anne babasını, kardeşiyle paylaşamamasıdır.” Fakat kıskançlık sadece büyük ya da ilk çocuklarda gözlemlenen bir durum değildir. “Küçük kardeş de büyüdükçe, büyük kardeşin becerileri karşısında kendini yetersiz bulur ve ona tanınan ayrıcalıkların farkına vararak kıskançlık duymaya başlar.” Kardeş kıskançlığı çeşitli şekillerde ortaya çıkar Dile getirme Bazı çocuklar kardeşlerine duydukları kıskançlığı sözleriyle dile getirir “Keşke hiç doğmasaydı.”, “Kardeşimden nefret ediyorum.” gibi. Regresyon / geriye dönüş Bazı çocuklar, kardeşlerinin doğmasıyla birlikte bebeklik döneminde görülen özelliklerini yeniden göstermeye başlarlar emzik emme, alt ıslatma vb. İçine kapanma Bazı çocuklar, sevilmediklerini düşünerek içine kapanabilir ve depresyona girebilirler. Zarar verme Kıskançlığı yoğun olarak yaşayan çocuklar da kardeşlerine fiziksel zarar verebilirler çimdiklemek, vurmak, düşürmek gibi. Kardeş kıskançlığı ile ilgili bilinmesi gereken temel unsurlar Kıskançlık doğal bir duygudur ve anne babanın bir başkasıyla paylaşılamamasından kardeşe karşı görünse de anne babaya karşı hissedilen kızgınlık ve kırgınlık duygularını babaların tutumu çok önemlidir. Bu tutum çocuğun kıskançlık duygusunun azalmasına ya da artmasına yol açabilir. Çocuklar Yeni Bir Kardeşi Olduğunda Kendilerini Nasıl Hissederler? Terk edilmiş, güvensiz ve desteksiz hisseder Çocuklar Neden Kardeşlerini Kıskanırlar? O ana kadar kendisine gösterilen ilgi ve dikkatin artık kardeşine gösterilmesinden dolayı kıskançlık ayrılan zamanın azalması yüzünden kardeşlerini sırası kıskançlığı etkileyen faktörlerden biridir Kıskançlık duygusu ilk doğan çocuklarda daha yoğundur çünkü onlar bütün ilginin ve sevginin üzerlerinde olmasına alışmışlardır. İkinci ya da üçüncü çocuklar ise doğumlarından itibaren anne babanın ilgisini paylaşmaya alışmışlardır. Bu durum ikinci ya da üçüncü olarak doğan çocukların kardeşlerini kıskanmadıkları anlamına gelmez; ama onların durumunda anne babanın tutundukları tutum yaşı da kıskançlığı etkiler Kardeş kıskançlığı aileye daha fazla bağımlı olunduğu ve ev dışındaki sosyal yaşam yoğun olmadığı için beş yaşın altındaki çocuklarda daha fazla görülür. Fakat çocuklar okula gitmeye başlayınca okul ortamı bir destek mekanizması olarak ortaya çıkar. Altı yaş ve üstü çocuklar anne babalarından ayrılıp arkadaşları ve öğretmenleri arasında bir yer edinirler. Başkaları tarafından kabul görmek ve sevilmek onları rahatlatır. Fakat okula giden çocuklarda kardeş kıskançlığı görülmediğini düşünmek yanlış olur. Bu dönemde bazı çocuklar kardeşleri anneleriyle evde kaldığı için daha fazla kıskançlık duyabilir ve kendilerinin okulda terk edilmiş, bırakılmış hissedebilirler. Onlar anne babalarının hala kendilerini sevdiğini ve düşündüklerini bilmeye ihtiyaç duyarlar. Kardeş Kıskançlığının Olumlu Yönleri Var mıdır? Kıskançlık engellenemese de çocukların bu duyguyla başa çıkmalarına yardımcı olunabilir ya da bu duygular azaltılabilir. Çocuk hayatında bir rakiple karşılaşmanın o kadar da kötü bir şey olmadığını fark ederse ileride hayatında- işte ya da evde- rekabet gerektiren durumlarda mücadele edebilmeyi babalar çocuğun bu kızgın duygularını işbirliğine dönüştürebilirler. Yeni bir kardeşle başa çıkmanın verdiği stres ve sıkıntı çocuğun problem çözerken, herhangi bir konuda işbirliğine girerken ya da bir paylaşımda bulunurken kullanabileceği yeni becerilere dönüştürülebilir. Kardeşini Kıskanan Çocuklarımız için Ne Yapabiliriz? Çocuğunuza kardeşini kıskandığı için kızmayın. Çünkü çocuğunuz kardeşini kıskanıyorsa önemli olan sizin ona karşı tutumunuz ve onun bu duygusuyla nasıl başa çıktığıdır. Öncelikle kabul edilmesi gereken bunun normal bir duygu olduğudur. Çocuğunuzun anlaşılmaya ihtiyacı vardır. Dolayısıyla onun duygularını anlayıp bunları ona söylersek, bu durum hem onu anladığımızı göstermemize hem de onun kıskançlık duygusuyla başa çıkmasına yardımcı olur. Örneğin “Kızgın olduğunu biliyorum; ama kardeşine zarar vermek bir işe yaramayacak,” deyip sonra da “Seni de kardeşini de seviyorum,” diye anne-baba olarak sizin, rahat olmanız gerekiyor. Kardeşini kıskanacak diye endişelenirseniz, çocuğunuz bunu hisseder ve daha gergin çocuk olduktan sonra; anne-babanın, kendi aralarında işbölümü yapmaları ve babanın desteği çok önemlidir. Böylece anne babası tarafından artık eskisi kadar sevilmediğini düşünen çocuğunuzla sürekli ilgilenebilirsiniz..Çocuğunuza, “Kardeşin doğdu; ama sana olan sevgimizde ve ilgimizde azalma yok.” mesajını vermelisiniz. Bunu sadece söyleyerek değil, aynı zamanda ona özel zaman ayırarak, birlikte ortak faaliyetler yaparak ve ona sorumluluk vererek yapabilirsiniz.“Endişelenme, seni de kardeşin kadar seveceğiz.” cümlesi ne kadar iyi niyetli olsa da çocuk için bir rekabet ortamı yaratır ve anne-babanın sevgisi için kardeşle yarışmasına yol yakınlarını, sadece yeni kardeşle ilgilenmemeleri konusunda kardeş için söylenen “Ne kadar yaramaz, sürekli beni yoruyor. Ben seni daha çok seviyorum.” gibi sözler büyük çocuk tarafından inandırıcı bulunmayacaktır 3. Bu durum çocuğunuzun size olan güvenini sürekli “bebek” diye hitap etmek yerine, adıyla hitap etmek, “benim” değil, “bizim” diyerek söz etmek daha iyi çocuğu, küçük kardeşinden, zarar verecek kaygısıyla uzaklaştırmaya çalışmak en büyük hatalardan biri olur. Fakat birlikte oldukları zamanlarda onları sürekli gözünüzün önünde tutmanız olası bir kötü durumu diye büyük çocuğa aşırı hoşgörülü olmak, durumu kardeşle ilgili işlerde, çocuğunuzdan yardım doğumuyla birlikte çocuk hemen anaokuluna gönderilmemelidir. Bu, kıskançlığı artırdığı gibi, okulla ilgili sorunlar yaşamasına da yol açabilir. Aynı zamanda bu durum çocuğun “Beni okula gönderiyorlar, onlar evde oynuyorlar,” gibi düşüncelere kapılmasına yol açabilir. Fakat anaokuluna zaten giden bir çocuğun da kardeşi doğduğu için anaokulundan alınmaması gerekir. Arkadaşlarıyla vakit geçirip oynayacağı, sevildiğini hissettiği başka bir ortamda bulunması çocuğun kıskançlık duygusuyla başa çıkmasında yardımcı şeyin eşit değil, adil olunmasına çalışılmalıdır. Eşit zaman ayırmak yerine, her çocuğa gereksinimine göre zaman ayırmak gerekir. Sevginizin eşit olduğunu göstermek yerine, her çocuğa sadece kendine özel bir sevgi duyulduğunu göstermek daha doğru olacaktır. Örneğin çocuklarınızla paylaşımlarınız ve birlikte yaptığınız etkinlikler, ilgi alanları doğrultusunda olursa onlara ayıracağanız vakit eşit olmasa da bu çocuğunuzu mutlu etmeye bütün olduğu duygusu herkes tarafından hissedilmelidir. Bu nedenle ailece, birlikte etkinlikler yapılmalıdır. Alışveriş, piknik arasında kıskançlık hissettiğinizde; onları birbirinden uzaklaştıracak değil, yakınlaştıracak ortamlar arasındaki kıskançlık, ne kadar yoğun olursa olsun, ayrı kaldıklarında birbirlerini özlerler. Bu da ilişkileri bazen bozuk olsa da, aslında birbirlerini çok sevdiklerini kardeşi olmadan yaptığınız şeyleri yapmaya devam ederseniz yaşanan kıskançlığı en aza indirebilirsiniz. Unutmayın ki kardeş kıskançlığı her çocuğun yaşayacağı normal bir duygudur. Önemli olan sizin çocuğunuzu anlamanız ve bu duyguyla başa çıkarken ona yardımcı olabilmenizdir. Bu yazıyı paylaş YazarElçin Eğercioğlu KonukPsikolog21 Aralık 1981 tarihinde İstanbul’da doğdum. 1999 yılında Boğaziçi Üniversitesi İngiliz Dili ve Edebiyatı bölümünde lisans eğitimi almaya başladım. Aynı zamanda Psikoloji eğitimi de almak istediğime karar verip 2002 yılında çift anadal programına başvurdum ve kabul aldım. 2005 yılında hem İngiliz Dili ve Edebiyatı, hem de Psikoloji bölümünden mezun oldum. 2010 senesinde İstanbul Ticaret Üniversitesi Uygulamalı Psikoloji Yüksek Lisans Programını bitirdikten sonra konularında uzman birçok uzman psikoloğun eğitimlerine katıldım. Halen Rorschach Derneği’nde Yard. Doç. Dr. Neslihan Zabcı’nın verdiği Çocuk Rorschah ve CAT değerlendirme eğitimim devam etmektedir. Ayrıca Prof. Dr. Byron Norton ile süpervizyon çalışmalarım da devam etmektedir. 2007 yılından beri ailelere danışmanlık yapmaktayım ve çocuklarla da oyun terapisi ile Yazılar Popüler Yazılar Yaşam Çocuklarda Güneş GüvenliğiYaz mevsimi, tatil heyecanı, güneşte yatıp dinlenme zevkini getirirken beraberinde daha çok çocuklu aileleri ilgilendiren güneşin zararlı etkilerinden nasıl korunacağımıza […]

kardeş kıskançlığı ile ilgili drama