Nesli Tehlike Altında Olan 25 Primat. Nesli tükenmekte olan primatlar, IUCN tarafından iki yılda bir hazırlanarak yayınlanan bir listede belirtilmiştir. Hangilerinin en yeni listeye dahil olduğunu buradan öğrenin. Her 2 yılda bir, nesli tehlike altında olan primatların resmi listesi gözden geçirilir, ancak bu listedeki
Komodoejderi ( Varanus komodoensis ) , dünyanın en büyük kertenkele çeşididir. Komodo ejderi 3 m. boyunda uzunluğunda ve 140 kilo civa
1- Vaşak Ülkemizde dahil bir çok coğrafyada yaşayan ama çok nadir görülen bir hayvan türüdür. Nedeni ise nesli tükenme tehlikesi altında. Vaşaklar aslında tek bir tür değillerdir üç adet alt türü bulunmaktadır ve bu alt türlerden iki tanesinin artık yaşamadığı bilimsel olarak açıklanmıştır
NesliTükenmekte Olan Hayvanlar. Nesli Tükenmekte Olan Hayvanları Tanıtıyoruz. Yayın yok. Yayın yok. Ana Sayfa. Kaydol: Kayıtlar (Atom)
Dünyaüzerinde bugüne kadar en az 500 canlı türünün nesli tamamen tükenmiştir. Bu nesli tükenen hayvanlar arasında elbette en bilinen dinozorlardır. Dinozorlar tam 160 milyon yıl
cash.
nesli tükenmekte olan hayvanlarla ilgili bilgi nesli tükenmekte olan hayvanlarla ilgili bilgi Nesli tükenmekte olan hayvanlar, nesli tükenmekte olan hayvanların resimleri, Türkiye’de ve dünyada nesli tükenmekte olan hayvanlar, bunların türleri, isimleri, bunlar hakkında bilgiler, ülkemizde hangileri var, listesi, koruma yolları, ülkemizde soyu tükenmekte olan hayvanlar, neden soyları tukenmekte gibi sorularınıza cevaplar içermektedir Nesli tükenmekte olan hayvanlarla ilgili olarak dünyada az sayıda kalan, yok olmaya yüz tutmuş, yok olma ile karşı karşıya kalmış hayvan türleridir. Bir hayvan türünün neslinin tükenmekte olması demek,her geçen gün sayılarındaki azalma ile doğada tabiatta bulundukları ortamın yok olmalarını engelleyici, sayılarını arttırılmasına yönelik çalışmaların yapılmaması ve tehdit unsurlarının kalkmaması ile yok olacakları anlamına gelmektedir. nesli tükenmekte olan hayvanlar, Dünya Doğayı Koruma Birliği'nin IUCN iki yılda bir yayımlanan kırmızı listesinde yer alırlar. Bir türün kırmızı listeye alınması için dünya üzerinde 50'den az yetişkin hayvanın kalmış olması gerekir. Bir diğer bir kategori hassas türlerdir. Bunun için temel kıstas türün yetişkin popülasyonunun 1000'den az olmasıdır. . NESLİ TÜKENMEKTE OLAN HAYVANLARDAN BAZILARI Dünya Doğayı Koruma Birliği'nin IUCN 2006 raporu, insan kaynaklı suistimaller sonucu 784 türün dünya üzerinden tamamen yok olduğunu ve hayvan türünün tükenmekte olduğunu göstermektedir. Sadece 2006'da listeye 530 türün eklenmiş olması canlı türlerinin nekadar büyük bir tehdit altında olduğunu göstermektedir. Bir türün soyunun tükenmesi doğal yaşamın bir parçasıdır aslında, hatta şu anda dünyada bulunan canlıların sayısı, dünyada yaşamış tüm canlıların %5'i kadar olduğu tahmin edilmektedir. Deniz ürünlerine ve suya duyduğumuz açlığın giderek yoğunlaşması gezegenimizde yaşayan su canlıları için giderek ciddi bir tehlike oluşturmaktadır. Sığ suda yaşayan balık türleri azaldıkça, balıkçılar da gözlerini derin sulara dikmektedirler ve böylece oralarda yaşayan canlıların geleceğini tehlikeye atmaktadırlar. Hayvanların neslinin tükenmekte olmasının ana sebebi insanlardır. Diğer sebepler ise insanın ortaya çıkardığı türevlerdir. Bütün canlıların yaşamlarınısürdürebilmeleri için kesinlikle insana ihtiyacıbulunmaz, ama insanın yaşamını sürdürebilmesi için en küçük hücreliden yırtıcılara kadar bu canlılara ihtiyacı vardır. Eğer habitat hayvanların yaşam ortamı tahribatı, plansız nüfus artışı, yapılaşma, ormanların yakılması, sulak alan tahribi sürerse, birçok tür tükenme tehlikesine girmektedir. Bir türün, dünya üzerinde ya da lokal olarak bulunduğu bölgede yok olmasının kötü sonuçlarını kimse kestiremez. Bu, yakın zamanda da ortaya çıkmaz. Örneğin bizi rahatsız eden karasinek birden ortadan kalksa, her tarafı hayvan leşleri götürür. Ya da baykuşların yok olduğunu düşünelim; o zaman tarla fareleri üzerindeki baskı kalkar. Bilim adamları, kıtalardaki doğal yaşam alanlarının insanlar tarafından çitler, asfalt yollar, çiftlikler ve şehirlerle bölünerek, bazı biologların “sanal adalar” olarak adlandırdığı kopuk yaşam alanlarına dönüştüğünü söylüyorlar. Doğalyaşam alanlarının yokedilmesi, aşırı avlanma, iklim değişikliği ve kirlenme pek çok canlının neslinin tükenmesinde etken olan diğer faktörler. "Bilinçli bir koruma olmazsa, doğal hayat bir gün bitecek. Sivrisineğin bile korunmaya ihtiyacı var. Ama yasaklar dinlenmemektedir. Bu gidişle doğa diye bir şey kalmayacak" İnsanlar, hayvanların yaşam alanlarını kendi çıkarları için yok etmektedirler ama bunu yaparken asıl kendi yaşamlarını tehdit altına soktuklarının farkında “Bambu Ayısı” Dev panda, Dünya Doğayı Koruma Vakfı WWF için ayrı bir anlam taşır, çünkü bu sevimli hayvan 1961 yılından beri vakfın sembolü. Dev panda ayrıca anavatanı olan Çin’in de milli amblemi. Siyah-beyaz kürküyle dikkat çeken dev pandaların boyu yaklaşık 1,5 metre, ağırlığı ise 100-150 kg arasındadır. Bambu ormanlarında yaşayan dev pandalar, günde 12-38 kg kadar bambu ağacı yiyerek hayatta kalır. Dev panda Çin’in Yangtze Havzası’ndaki bambu ormanlarında yaşar. Bu havza, biyoçeşitlilik açısından dünyanın en zengin bölgelerinden biridir. Burada nesli tehlike altında olan pek çok hayvan ve bitki türü barınır. Bu açıdan Yangtze Havzası’nın mutlaka korunması gerekiyor. Çin’deki bambu ormanlarının giderek yok olması, pandaların hayatını da tehdit ediyor. Şu anda sadece 700 tane kalan pandaların 21. yüzyılın sonunda soylarının tükenmemesi için extra çaba sarfedilmektedir. Panda avlamanın cezası Çin'de ölüme çarptırılmaktır. Bu hayvanların da habitat kaybı yüzünden sayılarının azaldığı bilinmektedir. Diğer bir adı bambu ayısı olan pandaların ağırlığı neredeyse 120 kilo civarında. Panda gününün büyük bir bölümünü bambu yemekle geçirir. Çok sevdiği bambuyu yiyebilmek için Çin’den başka bir yere gitmediklerinden, ne yazık ki nesilleri tükenmek üzere. Pandalar çok tembel hayvanlardır. Dişleri bambunun sert kabuklarına uygun olarak sağlam ve keskin. Beslenmek onların yaklaşık 14 saatini alıyor. Hayvanat bahçelerinde yaşayan pandalar, doğal ortamlarında yaşayan pandalara göre çok daha farklı beslenebiliyorlar. Yemek yemediği zamanlar panda sürekli uyur. Uyumadığında ise hiç acelesi yoktur ve çok yavaş hareket eder. Düşmanları kovaladığında bile paçasını kurtarır kurtarmaz ilk gördüğü ağaca atlar ve uykusuna veya yemeğine kaldığı yerden devam eder. Hayvanlar aleminin en şefkatli annesi pandalardır. Yeni doğan panda ancak bir fare büyüklüğünde ve 100 gr ağırlığındadır. Bebek pandanın gözlerinin açılması 6 hafta sürer. 3 aylık olduğunda tek başına yürümeye, 5 aylık olduğunda ise koşmaya ve bambunun tadına bakmaya başlar. Bebek panda bir buçuk seneden uzun bir süre annesinin yanında kalır. Ancak bu uzun dönemin sonunda tek başına yaşamaya hazırdır. Bu dönemle ilgili en önemli ayrıntı pandanın çok şefkatli ve sevecen bir anne olmasıdır. Anne panda bebeğine çok düşkündür, onu kolların arasında insanların bebeklerini salladıkları gibi sallar ve sabırla emzirir. Zaten hayvanlar aleminde de yavrularına karşı en sevecen hayvan pandalardır. Pandalar yalnızlığı Ayısı Kutup ayısı Ursus maritimus, 2006 yılında hassas türden tehlike altındaki tür kategorisine geçmiştir. Kutup bölgesindeki buzulların erimesiyle yaşam alanı tehlike altına girmiştir. Tahminlere göre kutup bölgesindeki bu durum değişmezse önümüzdeki 45 yıl içinde türde yüzde 30'luk bir azalma olacak ve sonunda da tümüyle yok olacaktır. Yapılan ölçümler buzulların yüzölçümünün önümüzdeki yüzyıl içinde en az yarı yarıya azalacağını, hatta tümden yok olabileceğini ortaya koymaktadır. Kutup ayıları öylesine güçlü yüzücüler ki, dirimbilimcilerin büyük bir bölümü bunların karadan çok denizde yaşayan canlılar kapsamında ele alınmaları gerektiğine inanmaktadır. Ne var ki, küresel ısınma Kuzey Kutbu’ndaki buzulları erittikçe bu hayvanların büyük bir çoğunluğu açlıktan ölecek ya da sularda boğulup yok olacaktır. Çin pandaların soyunun giderek azaldığını gördükçe endişelenirken, şimdi de imparator penguenleri sorunu ortaya çıkmaktadır. Tasmanya'nın güneyinde Antarktik kıyısında yaşayan imparator penguenleri büyük bir hızla azalmaktadır. Bölgedeki buzlar eridikçe hayvanların sayısı da düşümektedir. Penguenlerin sayısı son 50 yılda 3 bine kadar azalmıştır. En büyük ölüm oranına 1976-1980 arasında denizde buzların azalması sırasında rastlanmıştır. Kısa gagalı yunus Delphinus delphis, Akdeniz alttürüdür. Son 40 yıl içinde türün nüfusu aşırı avlanma ve yaşam alanlarının bozulması sonucu %50 azalmıştır. Bir türün soyunun tükenmesi doğal yaşamın bir parçasıdır aslında, hatta şu anda dünyada bulunan canlıların sayısı, dünyada yaşamış tüm canlıların %5'i kadar olduğu tahmin edilmektedir.
Bireysel olarak yapılabilecek pek bir şey yok, tek şey bilinçli olmak. Aslında toplumsal olarak da bu konuda tek gerekli olan bilinç. Çünkü toplumun çevre bilincine sahip olması toplumda canlı çeşitliliğine saygı duymayı gerektirir. Çevre ve doğayı özümseyenlerden yasak avlanmalar veya küresel ısınmayı artıracak eylemler nedeniyle biyolojik çeşitliliği tehdit edecek bir hareket göremezsiniz. Bu nedenle bilinçli olmak, bilinçli olmaya çağırmak bence tek yoldur. İstatistikler438 Görüntülenme2 Takipçi1 Yanıt
1-MoaYeni Zellanda’da yaklaşık 7 milyon yıl yaşamış fakat 700 yıl önce nesli tükenmiş, yaşadığı dönemlerin en büyük kuşu olarak kuşlar deve kuşu kadar büyükte olabilir ya da bir hindi kadar küçükte olabilirdi. Bir çok çeşiti bulunan moalar otçul hayvanlardı. Bu uçamayan kuşların neslinin tükenmesi Yeni Zellanda yerlisi tarafından oldukça fazla miktarda avlanmasından MamutHepimizin Buz Devri filminden tanıdığı Tüylü Mamutlar da bir zamanlar dünya üzerinde yaşayan canlılardandı. Asya Filleri ile akraba olan Mamutlar, onlardan farklı olarak soğuğa dayanıklı olmalarını sağlayan yoğun kahverengi kürke mamutlar Kuzey Kutbunda yaşadığı düşünülen, aynı zamanda Asya Filleri ile Afrika da ortak atadan geldikleri ve orada 7 milyon yıl yaşadıkları da düşünülen nesli tükenmiş hayvanlardır. 2007 yılında Sibirya da çamurda boğularak ölen ve yaklaşık 40000 yıl önce yaşadığı tespit edilen iki mamut kalıntıları gibi otçul olan Tüylü Mamutlar, havalar ısındıkça ve yiyecekleri değiştikçe nesilleri tükenmiştir. Elbette insanlar tarafından avlanmaları da nesillerinin tükenmesinden KaplanıTazmanya kaplanı, Tazmanya Kurdu veya Tazzy olarak da bilinen bu hayvanı tazmanya canavarı çizgi filminden tanıyoruz. Keseli, etçil bir yırtıcı olan bu hayvan Avusturalya bölgesinde yaşıyordu. Son Tazzy 1936 yılında ölmesi ile nesilleri tükenmiş oldu. Tazzyler de diğer nesilleri tükenen hayvanlar ile aynı kadere sahiptiler. İnsanlar tarafından aşırı avlanma nesillerinin sonunu araştırmalar sonucunda Tazzylerin günümüz köpekleri ile olan ilginç benzerlikleri sayesinde bilim insanları Tazzylerin geri getirilebileceğini üzerinde çalışmalar GüverciniKuzey Amerika Ormanlarında yaşayan bu güvercin türleri bu bölgede yaşan insanların hobi amaçlı yaptıkları avlanma aktivitelere kurban gitmiş ve son örneği de bir hayvanat bahçesinde hayatını kaybedince nesilleri insanları Tazmanya Kaplanı gibi yolcu güvercinlerinin de korunan DNA kalıntılarını günümüz güvercinlerine aktararak nesli geri getirmek üzere çalışmalar Kuşu16. yy Portekizli denizcilerin Mauritius Adasına ayak basmaları ile birlikte a kadar yaşayabilen bu türünde sonunu insanoğlu getirmiştir. Ayrıca bu neslin tükenmesi ile Calvaria Ağacının da nesli tükenmiştir. Bu ağacın tohumları Dodo Kuşu sindirim sisteminden geçtikten sonra çimlenebiliyordu. Maalesef Dodo kuşunun neslinin tükenmesi calvaria ağacının da sonuna zemin hazırlamış oldu. Yaklaşık olarak 1m yüksekliğinde olan bu iri cüsseli ve büyük bir gagaya sahip uçamayan kuşlar da artık dünya üzerinde yaşayan canlılar arasında kurbağa türü diğer kurbağa türlerinden farklı olarak yavrulama işlemini ağız yoluyla gerçekleştiren kurbağa türüydü. Gastric-brooding kurbağaları olarak da bilinen bu kurbağaların dişisi döllenme sonrası yumurtalarını yutar, dişinin sindirim sistemi durur, yavrular gelişimini sağladıktan sonra mideden ağız yolu ile uzaklaştırılır ve dişinin sindirim sistemi eski haline dönerdi. Avusturalya’nın güneybatısında yaşayan bu türün 1980’lerde nesli tükendiği dönemler denizin en büyük hayvanlarından olan bu köpek balığı türünün yaklaşık 30-40 feete yakın bir uzunluğa sahip olduğu ve ağız genişliğinin de 1,50 feet civarı uzunlukta olduğu türün bulunan fosilleri sadece dişten ibaret olduğu için hakkında ve şeklinde çok fazla bilgi yoktur. Bilinen, 360 derecelik bir dişliye sahip tek hayvan türü bacaklı türü olan Jaekelopterus günümüz akrep ve yengeçlerine benzemekteydi. Bu türün uzunluğu yapılan karşılaştırmalar ve büyütmeler sonucunda 8m olduğu düşünülmekte. Nesli tükenen bu tür tatlı sularda KaplanıHazar Denizi etrafından yaşayan bu kaplan türünün tüyleri daha sık ve çizgileri daha soluktu. Diğer kaplanlara nazaran daha sarkık bir vücut yapısına sahip bu hayvanlar sadece çiftleşme dönemi karşı cinsi ile bir araya gelirlerdi. 1970 yıllarda nesilleri BarylambdaYaklaşık 2,5 metre uzunluğunda ve alışılmadık bir büyüklükte gövdeye ve bacaklara sahip bu hayvanların ayrıca kalın bir de kuyruğu vardı. Araştırmacılar bu kuyruğun hayvanın arka ayakları üzerinde kalkmasına destek sağladığını düşünmekte. Ayrıca gövdesine nazaran küçük bir kafa yapısına sahip bu hayvanlar yemesi ve çiğnenmesi kolay bitkilerle beslendiği düşünülmektedir. Barylambda yaklaşık 55-58 milyon yıl önce nesli tükenmiştir. Merhaba, ben Gizem. İstanbul'da yaşıyorum, Üsküdar Üniversitesi Biyomühendislik bölümünde tam burslu olarak okuyorum. Öğrenmek için öğretmenin iyi bir adım olduğunu düşünüyorum.
Haberler Yaşam Nesli tükenmekte olan hayvanlar Giriş Tarihi 1007 ABONE OL Dünyada sadece 4 adet kalan beyaz gergedanlardan birinin fotoğrafı.. Gergedan silahlı korumalarla yaşıyor. GÜNÜN EN ÖNEMLİ MANŞETLERİ İÇİN TIKLAYIN Fotoğraftaki gergedan Kenya'daki Ol Pejeta vahşi yaşam parkında yaşıyor. Gergedan fotoğrafta parkı koruyan silahlı görevlilerle birlikte görülüyor. 24 saat silahlı görevliler tarafından korunan parkta 2 beyaz gergedan yaşıyor. metre uzunluğundaki beyaz gergedanların nesli aşırı avlanma sonucunda tükenme noktasına geldi.
nesli tükenmekte olan hayvanları nasıl koruyabiliriz