BakaraSuresi 133. Ayet. Kuran Dersleri Yazar Hakkında. Abdulaziz Bayındır Rabbimiz! Bize direnme gücü ver. Canımızı da müslüman olarak al.”(Araf 7/126) Prof. Dr. Abdülaziz Bayındır . İlgili Yazılar. 3. Ali İmran Suresi 7. Ayet 11 Ekim, 2016 Ali İmran Suresi 2. Ayet 27 Nisan, 2016. 2. Bakara Suresi 269. Ayet 26 Nisan Fakatyalanladılar; biz de ettikleri yüzünden onları yakalayıverdik. Tefsir (Kur'an Yolu) O eski kavimler, peygamberlerinin davetini ve Allah’ın türlü ikazlarını yeterince değerlendirip iman etseler ve kötülüklerden sakınsalardı yüce Allah “elbette onların üzerine gökten ve yerden nice bereket kapıları” açacaktı. Arâf Suresi 40. Ayet. Ayeti Dinle. Meal Ekle/Çıkar. Hepsini Seç/Sil. Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız. [133] Mücrim kelimesi hakkında geniş bilgi için bk. Bayraklı, KUR’ÂN TEFSÎRİ, VII, 133-136; XV, 201-203; XIX, 512-516; XX, 250-251. ArafSuresi'nin tamamını dinle! فَأَرْسَلْنَا عَلَيْهِمُ ٱلطُّوفَانَ وَٱلْجَرَادَ وَٱلْقُمَّلَ وَٱلضَّفَادِعَ وَٱلدَّمَ ءَايَٰتٍ مُّفَصَّلَٰتٍ فَٱسْتَكْبَرُوا۟ وَكَانُوا۟ قَوْمًا مُّجْرِمِينَ Fe erselnâ aleyhimut tûfâne vel cerâde vel kummele ved dafâdia ved deme âyâtin mufassalâtin festekberû ve kânû kavmen mucrimîn (mucrimîne). 15 ayet: (Allah:) "Sen gözlenip-ertelenenlerdensin" dedi. 16. ayet: Dedi ki: "Madem öyle, beni azdırdığından dolayı onlar (ı insanları saptırmak) için mutlaka Senin dosdoğru yolunda (pusu kurup) oturacağım." 17. ayet: "Sonra muhakkak önlerinden, arkalarından, sağlarından ve sollarından sokulacağım. cash. "el-A'râf ", yüksek yerler, yüksek mevkiler demektir. Sûrede temel konu olarak, ilâhî vahyin doğruluğu ve vahye duyulan ihtiyaç işlenmektedir. Araf Suresi okunuşu ve anlamı! Araf suresi Arapça yazılışı ve Türkçe meali nedir? Araf suresi tefsiri, konusu, fazileti nedir?ARAF SURESİ HAKKINDA BİLGİLER Mekke döneminde inmiştir. 163-170. âyetlerin Medine döneminde indiğini söyleyen âlimler de vardır. 206 âyettir. Sûre, adını 46. ve 48. âyetlerde geçen"el-A'râf " kelimesinden almıştır. "el-A'râf ", yüksek yerler, yüksek mevkiler demektir. Sûrede temel konu olarak, ilâhî vahyin doğruluğu ve vahye duyulan ihtiyaç işlenmektedir. ARAF SURESİ KONUSU NEDİR? Üslûp ve muhteva bakımından bir önceki sûrenin En'âm devamı gibi görünen A'râf sûresinde de iman meseleleri, bilhassa âhiretle ilgili hususlarla vahyin önemi, ataları körü körüne taklit etmenin yanlışlığı ve zararları, müminlerle inkârcıların âhiretteki durumlarının mukayesesi, Allah'ın mutlak hükümranlığı, rahmetinin genişliği gibi itikadî konular işlenir. Bunun yanında geçmiş peygamberlerin hayatlarından misaller verilerek onların iman uğrundaki mücadeleleri gözler önüne serilir; sırası geldikçe müşrikler uyarılır; müminlere de sabır ve sebat tavsiye edilir. ARAF SURESİ NUZÜLÜ Mushaftaki sıralamada 7., iniş sırasına göre 39. sûredir. Sâd sûresinden sonra, Cin sûresinden önce Mekke'de nâzil olmuştur. 163-170. âyetlerinin Medine'de indiği de rivayet edilir. Âyet sayısı itibariyle Mekke'de inen sûrelerin en uzunudur, Kur'an'da da en uzun sûrelerin üçüncüsüdür. Bu sebeple "es-seb'u't-tıvâl" yedi uzun sûre arasında gösterilir. Ayrıca En'âm sûresiyle birlikte "iki uzun sûre" diye de anılır İbn Âşûr, VIII/2, s. 5-6. ARAF SURESİ FAZİLETİ NEDİR? Nesâî'nin naklettiği bir hadise göre Resûlullah, akşam namazının ilk rek'atında Fâtiha'dan sonra bu sûrenin bir bölümünü, ikinci rek'atında da kalan bölümünü okurdu "İftitâh", 67. ARAF SURESİ OKUNUŞU1. Elif lam mim sad2. Kitabün ünzile ileyke fe la yekün fı sadrike haracüm minhü li tünzira bihı ve zikra lil mü'minın3. İttebiu ma ünzile ileyküm mir rabbiküm ve la tettebiu min dunihı evliya' kalılem ma tezekkerun4. Ve kem min karyetin ehleknaha fe caeha be'süna beyaten ev hüm kailun5. Fe ma kane da'vahüm iz caehüm be'süna illa en kalu inna künna zalimın6. Fe le nes'elennellezıne ürsile ileyhim ve le nes'elennel murselın7. Fe le nekussanne aleyhim bi ılmiv ve ma künna ğaibın8. Vel veznü yevmeizinil hakk fe men sekulet mevazınühu fe ülaike hümül müflihun9. Ve men haffet mevazınühu fe ülaikellezıne hasiru enfüsehüm bima kanu bi ayatina yazlimun10. Ve le kad mekkennaküm fil erdı ve cealna leküm fıha meayiş kalılem ma teşkürın11. Ve le kad halaknaküm sümme savvernaküm sümme kulna lil melaiketiscüdu li ademe fe secedu illa iblıs lem yeküm mines sacidın12. Kale ma meneake ella tescüde iz emartük kale ene hayrum minhhalaktenı min nariv ve halaktehu min tıyn13. Kale fehbıt minha fe ma yekunü leke en tetekebbera fıha fahruc inneke mines sağırın14. Kale enzırnı ila yevmi yüb'asun15. Kale inneke minel münzarın16. Kale fe bima ağveytenı le ak'udenne lehüm sıratakel müstekıym17. Sümme le atiyennehüm mim beyni eydıhim ve min halfihim ve an eymanihim ve an şemailihim ve la tecidü ekserahüm şakirın18. Kalehruc minha mez'umem medhura le men tebiake minhüm le emleenne cehenneme minküm ecmeıyn19. Ve ya ademüskün ente ve zevcükel cennete fe küla min haysü şi'tüma ve la takraba hazihiş şecerate fe tekuna minez zalimın20. Fe vesvese lehümeş şeytanü li yübdiye lehüma mavuriye anhüma min sev'atihima ve kale ma nehaküma rabbüküma an hazihiş şecerati illa en tekuna melekeyni ev tekuna minel halidın21. Ve kasemehüma innı leküma le minen nasıhıyn22. Fe dellahüma bi ğurur fe lemma zakaş şecerate bedet lehüma sev'atühüma ve tafika yahsifani aleyhima miv verakıl cenneh ve nadahüma rabbühüma e lem enheküma an tilküemş şecerati ve ekul leküma inneş şeytane leküma adüvvüm mübın23. Kala rabbena zalemna enfüsena ve il lem tağfir lena ve terhamna lenekunenne minel hasirın24. Kalehbitu ba'duküm li ba'dın adüvv ve leküm fil erdı müstekarruv ve metaun ila hıyn25. Kale fıha tahyevne ve fıha temutune ve menha tuhracun26. Ya benı ademe kad enzelna aleyküm libasey yüvarı sev'atiküm ve rışev ve libasüt takva zalike hayr zalike min ayatillahi leallehüm yezzekkerun27. Ya benı ademe la yeftinennekümüş şeytanü kema ahrace ebeveyküm minel cenneti yenziu anhüma libasehüma li yüriyehüma sev'atihima innehu yeraküm hüve ve kabılühu min haysü la teravnehüm inna cealneş şeyatıyne evliyae lillezıne la yü'minun28. Ve iza fealu fahışeten kalu vecedna aleyha abaena ballahü emerana biha kul innellahe la ye'müru bil fahşa' e tekulune alellahi ma la ta'lemun29. Kul emera rabbı bil kıstı ve ekıymu vücuheküm ınde külli mescidiv bedeeküm teudun30. Ferıkan heda ve ferıkan hakka aleyhimüd dalaleh innehümüt tehazüş şeyatıyne evliyae min dunillahi ve yahsebune ennehüm mühtedun31. Ya benı ademe huzu zıneteküm ınde külli mescidiv ve külu veşrabu ve la tüsrifu innehu la yühıbbül müsrifın32. Kul men harrame zınetellahilletı ahrace li ıbadihı vet tayyibati miner rızk kul hiye lillezıne amenu fil hayatid dünya halisatey yevmel kıyameh kezalike nüfassılül ayati li kavmiy ya'lemun33. Kul innema harrame rabbiyel fevahışe ma zahera minha ve ma betane vel isme vel bağye bi ğayril hakkı ve en tüşriku billahi ma lem yünezzil bihı sültanev ve en tekulu alellahi ma la ta'lemun34. Ve li külli ümmetin ecel fe iza cae eclühüm la yeste'hırune saatev ve la yestakdimun35. Ya benı ademe imma ye'tiyenneküm rusülüm minküm yekussune aleyküm ayatı fe menitteka ve asleha fe la havfün aleyhim ve la hüm yahzenun36. Vellezıne kezzebu bi ayatina vestekberu anha ülaike ashabün nar hüm fıha halidun37. Fe men azlemü mimmeniftera alellahi keziben ev kezzebe bi ayatih ülaike yenalühüm nesıybühüm minel kitab hatta iza caethüm rusülüna yeteveffevnehüm kalu eyne ma küntüm ted'une min dunillah kalu dallu anna ve şehidu ala enfüsihim ennehüm kanu kafirın38. Kaledhulu fı ümemin kad halet min kabliküm minel cinni vel insi fin nar küllema dehalet ümmetül leanet uhteha hatta ized daraku fıha cemıan kalet uhrahüm li ulahüm rabbena haülai edalluna fe atihim azaben dı'fem minen nar kale li küllin dı'füv ve lakil la ta'lemun39. Ve kalet ulahüm li uhrahüm fe ma kane leküm aleyna min fadlin fe zukul azabe bima küntüm teksibun40. İnnellezıne kezzebu bi ayatina vestekberu anha la tüfettehu lehüm ebvabüs semai ve la yedhulunel cennete hatta yelicel cemelü fı semmil hıyad ve kezalike neczil mücrimın41. Lehüm min cehenneme mihadüv ve min fevkıhüm ğavaş ve kezalike necziz zalimın42. Vellezıne amenu ve amilus salihati la nükellifü nefsen illa vüs'aha ülaike ashabül cenneh hüm fıha halidun43. Ve neza'na ma fı sudurihim min ğıllin tecrı min tahtihimül enhar ve kalül hamdü lillahillezı hedana li haza ve ma künna li nehtediye lev la en hedanellah le kad caet rusülü rabbina bil hakk ve nudu en tilkümül cennetü uristümuha bima küntüm ta'melun44. Ve nada ashabül cenneti ashaben nari en kad vecedna ma veadena rabbüna hakkan fe hel vecedtüm ma veade rabbüküm hakka kalu neam fe ezzene müezzinüm beynehüm el la'netüllahi alez zalimın45. Ellezıne yesuddune an sebılillahi ve yebğuneha ıveca ve hüm bil ahırati kafirun46. Ve beynehüma hıcab ve alel a'rafi ricalüy ya'rifune küllem bisımahüm ve nadev ashabel cenneti en selamün aleyküm lem yedhuluha ve hüm yatmeun47. Ve iza surifet ebsaruhüm tilkae ashabin nari kalu rabbena la tec'alna meal kavmiz zalimın48. Ve nada ashabül a'rafi ricaley ya'rifunehüm bisımahüm kalu ma ağna anküm cem'uküm ve ma küntüm testekbirun49. E haülaillezıne aksemtüm la yenalühümüllahü bi rahmeh üdhulül cennete la havfün aleyküm ve la entüm tahzenun50. Ve nada ashabün nari ashabel cenneti en efıdu aleyna minel mai ev mimma razekakümüllah kalu innellahe harramehüma alel kafirın51. Ellezınettehazu dınehüm lehvev ve leıbev ve ğarrathümül hayatüd dünya fel yevme nensahüm kema nesu likae yevmihim haza ve ma kanu bi ayatina yechadun52. Ve le kad ci'nahüm bi kitabin fassalnahü ala ılmin hüdev ve rahmetel li kavmiy yü'minun53. Hel yenzurune illa te'vıleh yevme ye'tı te'vılühu yekulüllezıne nesuhü min kablü kad caet rusülü rabbina bil hakk fe hel lena min şüfeae fe yeşfeu lena ev nüraddü fe na'mele ğayrallezı künna na'mel kad hasiru enfüsehüm ve dalle anhüm ma kanu yefterun54. İnne rabbekümüllahüllezı halekas semavati vel erda fı sitteti eyyamin sümmesteva alel arşi yuğşil leylen nehara yatlübühu hasısev veş şemse vel kamera ven nücume müsehharatim bi emrih ela lehül halku vel emr tebarakellahü rabbül alemın55. Üd'u rabbeküm tedarruav ve hufyeh innehu la yühıbbül mu'tedın56. Ve la tüfsidu fil erdı ba'de ıslahıha ved'uhü havfev ve tamea inne rahmetellahi karıbüm minel muhsinın57. Ve hüvellezı yürsilür riyaha büşram beyne yedey rahmetih hatta iza ekallet sehaben sikalen suknahü li beledim meyyitin fe enzelna bihil mae fe ahracna bihı min küllis semerat kezalike nuhricül mevta lealleküm tezekkerun58. Vel beledüt tayyibü yahrucü nebatühu bi izni rabbih vellezı habüse la yahrucü illa nekida kezalike nüsarrifül ayati li kavmiy yeşkürun59. Le kad erselna nuhan ila kavmihı fe kale ya kavmı'büdüllahe ma leküm min ilahin ğayruh innı ehafü aleyküm azabe yevmin azıym60. Kalel meleü min kavmihı inna li nerake fı dalalim mübın61. Kale ya kavmi leyse bı dalaletüv ve lakinnı rasulüm mir rabbil alamın62. Übelliğuküm risalati rabbı ve ensahu leküm ve a'lemü minellahi ma la ta'lemun63. E ve acibtüm en caeküm zikrüm mir rabbiküm ve li tetteku ve lealleküm türhamun64. Fe kezzebuhü fe enceynahü vellezıne meahu fil fülki ve ağraknellezıne kezzebu bi ayatina innehüm kanu kavmen amın65. Ve ila adin ehahüm huda kale ya kavmı'büdüllahe maleküm min ilahin ğayruh e fe la tettekun66. Kalel meleüllezıne keferu min kavmihı inna le nerake fı sefahetiv ve inna le nesunnüke minel kazibın67. Kale ya kavmi leyse bı sefahetüv ve lakinnı rasulüm mir rabbil alemın68. Übelliğuküm risalati rabbı ve ene leküm nasıhun emın69. E ve acibtüm en caeküm zikrum mir rabbiküm ala racülim minküm li yünziraküm vezküru iz cealeküm hulefae mim ba'di kavmi nuhıv ve zadeküm fil halkı bestah fezküru alaellahi lealleküm tüflihun70. Kalu eci'tena li na'büdellahe vahdehu ve nezera ma kane ya'büdü abaüna fe'tina bima teıdüna in künte mines sadikıyn71. Kale kad vekaa aleyküm mir rabbiküm ricsüv ve ğadab e tücadilunenı fı esmain semmeytümuha entüm ve abaüküm ma nezzelellahü biha min sültan fentezıru innı meaküm minel müntezırın72. Fe enceynahü vellezıne meahü bi rametim minna ve kata'na dabirallezıne kezzebu bi ayatina ve ma kanu mü'minın73. Ve ila semude ehahüm saliha kale ya kavmi'büdüllahe maleküm min ilahin ğayruh kad caetküm beyyinetüm mir rabbiküm hazihı nakatüllahi leküm ayeten fe zeruha te'kül fı erdıllahi ve la temessuha vi suin fe ye'huzeküm azabün elım74. Vezküru iz cealeküm hulefae mim ba'di adiv ve bevveeküm fil erdı tettehızune min sühuliha kusurav ve tenhıtunel cibale büyuta fezküru alaellahi ve la ta'sev fil erdı müfsidın75. Kalel meleül lezınestekberu min kavmihı lillezınes tud'ıfu li men amene minhüm eta'lemune enne saliham murselüm mir rabbih kalu inna bima ürsile bihı mü'minun76. Kalellezınestekberu inna billezı amentüm bihı kafirun77. Fe akarun nakate ve atev an emri rabbihim ve kalu ya salihu'tina bima teıdüna in künte minel murselın78. Fe ehazethümür racfetü fe asbehu fı darihim casimın79. Fe tevella anhüm va kale ya kavmi le kad eblağtüküm risalete rabbı ve nesahtü leküm ve lakil la tühıbbunen nasıhıyn80. Ve lutan iz kale li kavmihı ete'tunel fahışete ma sebekaküm biha min ehadim minel alemın81. İnneküm le te'tuner ricale şehvetem min dunin nisa' bel entüm kavmüm müsrifun82. Ve ma kane cevabe kavmihı illa en kalu ahricuhüm min karyetiküm innehüm ünasüy yetetahherun83. Fe enceynahü ve ehlehu illemraetehu kanet minel ğabirın84. Ve emtarna aleyhim metara fenzur keyfe kane akıbetül mücrimın85. Ve ila medyene ehahüm şüayba kale ya kavmı'büdüllahe maleküm min ilahin ğayruh kad caetküm beyyinetüm mir rabbiküm fe evfül keyle vel mızane ve la tebhasün nase eşyaehüm ve la tüfsidu fil erdı ba'de ıslahıha zaliküm hayrul leküm in küntüm mü'minın86. Ve la tak'udu bi külli sıratın tuıdune ve tesuddune an sebılillahi men amene bihı ve tebğuneha ıveca vezküru iz küntüm kalılen fe kesseraküm venzuru keyfe kane akıbetül müfsidın87. Ve in kane taifetüm minküm amenu billezı ürsiltü bihı ve taifetül lem yü'minu fasbiru hatta yahkümellahü beynena ve hüve hayrul hakimın88. Kalel meleüllezınestekberu min kavmihı le nuhricenneke ya şüaybü vellezıne amenu meake min karyetina ev leteudünne fı milletina kale e ve lev künna karihın89. Kadifterayna alellahi keziben in udna fı milletiküm ba'de iz neccanellahü minha ve ma yekunü lena en neude fıha illa ey yeşaellahü rabbüna vesia rabbüna külle şey'in ılma alellahi tevekkelna rabbeneftah beynena ve beyne kavmina bil hakkı ve ente hayrul fatihıyn90. Ve kalel meleüllezıne keferu min kavmihı le initteba'tüm şüayben inneküm izel le hasirun91. Fe ehazethümür racfetü fe asbehu fı darihim casimın92. Ellezıne kezzebu şüayben ke el lem yağnev fıhellezıne kezzebu şüayben kanu hümül hasirın93. Fe tevella anhüm ve akle ya kavmi le kad eblağtüküm risalati rabbı ve nesahtü leküm fe keyfe asa ala kavmin kafirın94. Ve ma erselna fı karyetim min nebiyyin illa ehazna ehleha bil be'sai ved darrai leallehüm yeddaraun95. Sümme beddelna mekanes seyyietil hasenete hatta afev ve kalu kad messe abaenad darraü ves serraü fe ehaznahüm bağtetev ve hüm la yeş'urun96. Ve lev enne ehlel kura amenu vettekav le fetahna aleyhim berakatim mines semai vel erdı ve lakin kezzebu fe ehaznahüm bima kanu yeksibun97. E fe emine ehlül kura ey ye'tiyehüm be'süna beyatev ve hüm naimun98. E ve emine ehlül kura ey ye'tiyehüm be'süna duhav ve hüm yel'abun99. E fe eminu mekrallah fe la ye'menü mekrallahi illel kavmül hasirun100. E ve lem yehdi lillezıne yerisunel erda mim ba'di ehliha el lev neşaü esabnahüm bi zünubihim ve natbeu ala kulubihim fe hüm la yesmeun101. Tilkel kura nekussu aleyke min embaiha ve le kad caethüm rusülühüm bil beyyinat fe ma kanu li yü'minu bima kezzebu min kabl kezalike yatbeullahü ala kulubil kafirın102. Ve ma vecedna li ekserihim min ahd ve ev vecedna ekserahüm le fasikıyn103. Sümme beasna mim ba'dihim musa bi ayatina ila fir'avne ve meleihı fe zalemu biha fenzur keyfe kane akıbetül müfsidın104. Ve kale musa ya fir'avnü innı rasulüm mir rabbil alemın105. Hakıykun ala el la ekule alellahi illel hakk kad ci'tümü bi beyyinetim mir rabbiküm fe ersil meıye benı israıl106. Kale in künte ci'te bi ayetin fe'ti biha in künte mines sadikıyn107. Fe elka asahü fe iza hiye su'banüm mübın108. Ve nezea yedehu fe iza hiye beydaü lin nazırın109. Kalel meleü min kavmi fir'avne inne haza le sahırun alım110. Yürıdü ey yuhriceküm min erdıküm fe maza te'mürun111. Kalu ercih ve ehahü ve ersil fil medaini haşirın112. Ye'tuke bi külli sahırin alım113. Ve caes seharatü fir'avne kalu inne lena le ecran in künna nahnül ğalibın114. Kale neam ve inneküm le minel mükarrabın115. Kalu ya musa imma en tülkıye ve imma en nekune nahnül mülkıy116. Kale elku fe lemma elkav seharu a'yünen nasi vesterhebuhüm ve cau bi sıhrin azıym117. Ve evhayna ila musa en elkı asak fe iza hiye telkafü ma ye'fikın118. Fe vekaal hakku ve betale ma kanu ya'melun119. Fe ğulibu hünalike venkalebu sağırın120. Ve ülkıyes seharatü sacidın121. Kalu amenna bi rabbil alemın122. Rabbi musa ve harun123. Kale fir'avnü amentüm bihı kable en azene leküm inne haza le mekrum mekertümuhü fil medıneti li tuhricu minha ehleha fe sevfe ta'lemun124. Le ükattıanne eydiyeküm ve ercüleküm min hılafin sümme le üsallibenneküm ecmeıyn125. Kalu inna ila rabbina münkalibun126. Ve ma tenkımü minna illa en amenna bi ayati rabbina lemma caetna rabbena efrığ aleyna sabrav ve teveffena müslimın127. Ve kalel meleü min kavmi fir'avne e etezru musa ve kavmehu li yüfsidu fil erdı ve yezerake ve alihetek kale senükattilü ebnaehüm ve nestahyı nisaehüm ve inna fevkahüm kahirun128. Kale musa li kavmihisteıynu billahi vasbiru innel erda lillah yurisüha mey yeşaü min ıbadih vel akıbetü lil müttekıyn129. Kalu uzına min kabli en te'tiyena ve mim ba'di ma ci'tena kale asa rabbüküm ey yühlike adüvveküm ve yestahlifeküm fil erdı fe yenzura keyfe ta'melun130. Ve le kad ehazna ale fir'avne bis sinıne ve naksım mines semerati leallehüm yezzekkerun131. Fe iza caethümül hasenetü kalu lena hazih ve in tüsıbhüm seyyietüy yettayyeru bi musa ve mem meah e la innema tairuhüm ındellahi ve lakinne ekserahüm la ya'lemun132. Ve kalu mehma te'tina bihı min ayetil li tesharana biha fe ma nahnü leke bi mü'minın133. Fe erselna aleyhimüt tufane vel cerade vel kummele ved dafadia ved deme ayatim müfessalatin festekberu ve kanu kavmem mücrimın134. Ve lemma vekaa aleyhimür riczü kalu ya mused'u lena rabbeke bima ahide ındek le in keşefte annar ricze le nü'minenne leke ve le nürsilenne meake benı israıl135. Felemma keşefna anhümür ricze ila ecelin hüm baliğuhü iza hüm yenküsun136. Fentekamna minhüm fe ağraknahüm fil yemmi bi ennehüm kezzebu bi ayatina ve kanu anha ğafilın137. Ve evrasnel kavmellezıne kanu yüstad'afune meşarikal erdı ve meğaribehelletı barakna fıha ve temmet kelimetü rabbikel husna ala benı israıle bima saberu ve demmerna ma kane yesneu fir'avnü ve kavmühu ve ma kanu ya'rişun138. Ve cavezna bi benı israilel bahra fe etev ala kavmiy ya'küfune ala asnamil lehüm kalu ya musec'al lena ilahen kema lehüm aliheh kale inneküm kavmün techelun139. İnne haülai mütebberum ma hüm fıhi ve batılüm ma kanu ya'melun140. Kale eğayrallahi ebğıyküm ilahev ve hüve feddaleküm alel alemın141. Ve iz enceynaküm min ali fir'avne yesumuneküm suel azab yükattilune ebnaeküm ve yestahyune nisaeküm ve fı zaliküm belaüm mir rabbiküm azıym142. Ve vaadna musa selasıne leyletev ve etmemnaha bi aşrin fe temme mıkatü rabbihı erbeıyne leyleh ve kale musa li ehıyhi harunahlüfnı fı kavmı ve aslıh ve la tettebı' sebılel müfsidın143. Ve lemma cae musa li mıkatina ve kelemehu rabbühu kale rabbi erinı enzir ileyk kale len teranı ve lakininzur ilel cebeli fe inistekarra mekanehu fe sevfe teranı felemma tecella rabbühu lil cebeli cealehu dekkev ve harra musa saıka felemma efaka kale sübhaneke tübtü ileyke ve ene evvelül mü'minın144. Kale ya musa innistafeytüke alen nasi bi risalatı ve bi kelamı fe huz ma ateytüke ve küm mineş şakirın145. Ve ketebna lehufil elvahı min külli şey'im mev'ızatev ve tefsıylel li külli şey' fe huzha bi kuvvetiv ve'mür kavmeke ye'huzha bi ahseniha seürıküm daral fasikıyn146. Seasrifü an ayatiyellezıne yetekebberune fil erdı bi ğayril hakk ve iy yerav külle ayetil la yü'minu biha ve iy yerav sebıler rüşdi la yettehızuhü sebıla ve iy yerav sebılel ğayyi yettehızuhü sebıla zalike bi ennehüm kezzebu bi ayatina ve kanu anha ğafilın147. Vellezıne kezzebu bi ayatina ve likail ahırati habitat a'malühüm hel yüczevne illa ma kanu ya'melun148. Vettehaze kavmü musa mim ba'dihı min huliyyihim ıclen cesedel lehu huvar e lem yerav ennehu la yükellimühüm ve la yehdıhim sebıla ittehazuhü ve kanu zalimın149. Ve lemma sükıta fı eydıhim ve raev ennehül kad dallu kalu leil lem yerhamna rabbüna ve yağfir lena lenekunenne minel hasirın150. Ve lemma racea musa ila kavmihı ğadbane esifen kale bi'sema haleftümunı mim ba'dı e aciltüm emra rabbiküm ve elkal elvaha ve ehaze bi ra'si ehıyhi yecürrühu ileyh kalebne ümme innel kavmestad'afunı ve kadu yaktülunenı fe la tüşmit biyel a'dae ve la tec'alnı meal kavmiz zalimın151. Kale rabbığfir lı ve li ehıy ve edhılna fı rahmetike ve ente erhamür rahımın152. İnnellezınet tehazül ıcle seyenalühüm ğadabüm mir rabbihim ve zilletün fil hayatid dünya ve kezalike neczil müfterın153. Vellezıne amilüs seyyiati sümme tabu mim ba'diha ve amenu inne rabbeke mim ba'diha le ğafurur rahıym154. Ve lemma sekete am musel ğadabü ehazel elvah ve fı nüshatiha hüdev ve rahmetül lillezıne hüm li rabbihim yerhebun155. Vahtara musa kavmehu seb'ıyne racülel li mıkatina felemma ehazethümür racfetü kale rabbi lev şi'te ehlektehüm min kablü ve iyyay e tühliküna bima feales süfehaü minna in hiye illa fitnetük tüdıllü biha men teşaü ve tehdı men teşa' ente veliyyüna fağfir lena verhamna ve nete hayrul ğafirın156. Vektüb lena fı hazihid dünya hazenetev ve fil ahırati inna hüdna ileyk kale azabı üsıybü bihı men eşa' ve rahmetı vesiat külle şey' fe seektübüha lillezıne yettekune ve yü'tunez zekate vellezıne hüm bi ayatina yü'minun157. Ellezıne yettebiuner rasulen nebiyyel ümmiyyellezı yecidune mektuben ındehüm fit tevrati vel incıli ye'müruhüm bil ma'rufi ve yenhahüm anil münkeri ve yühıllü lehümüt tayyibati ve yüharrimü aleyhimül habaise ve yedau anhüm ısrahüm vel ağlalelletı kanet aleyhim fellezıne amenu bihı ve azzeruhü ve nesaruhü vetteveun nurallezı ünzile meahu ülaike hümül müflihun158. Kul ya eyyühen nasü innı rasulüllahi ileyküm cemıanillezı lehu mülküs semavati vel ard la ilahe illa hüve yuhyı ve yümıtü fe aminu billahi ve rasulihin nebiyyil ümmiyyellezı yü'minü billahi ve kelimetihı vettebiuhü lealleküm tehtedun159. Ve min kavmi musa ümmetüy yehdune bil hakkı ve bihı ya'dilun160. Ve katta'nahümüsnetey aşrate esbatan ümema ve evhayna ila musa izisteskahü kavmühu enıdrib bi asakel hacer fembeceset minhüsneta aşrate ayna kad alime küllü ünasim meşrabehüm ve zallelna aleyhimül ğamame ve enzelna aleyhimül menne ves selva külu min tayyibati ma razaknaküm ve ma zalemuna ve lakin kanu enfüsehüm yazlimun161. Ve iz kıyle lehümüskünu hazihil kayete ve külu minha haysü şi'tüm ve kulu hıttatüv vedhulül babe sücceden nağfirleküm hatıy'atiküm senezıdül muhsinın162. Fe beddelellezıne zalemu minhüm kavlen ğayrallezı kıyle lehüm fe erselna aleyhim riczem mines semai bima kanu yazlimun163. Ves'elhüm anil karyetilletı kanet hadıratel bahr iz ya'dune fis sebti iz te'tıhim hıytanühüm yevme sevtihim şürraav ve yevme la yesbitune la te'tıhim kezalike nebluhüm bima kanu yefsükun164. Ve iz kalet ümmetüm minhüm lime teızune kavmenillahü mühlikühüm ev müazzibühüm azaben şedıda kalu ma'ziraten illa rabbiküm ve leallehüm yettekun165. Felemma nesu ma zükkiru bihı enceynellezıne yenhevne anis sui ve ehaznellezıne zalemu bi azabim beısim bima kanu yefsükun166. Felemma atev amma nühu anhü kulna lehüm kunu kıradetem hasiın167. Ve iz teezzene rabbüke le yeb'asenne aleyhim ila yevmil kıyameti mey yesumühüm suel azab inne rabbeke le serıul ıkab ve innehu le ğafurur rahıym168. Ve katta'nahüm fil erdı ümema minhümüs salihune ve minhüm dune zalike ve belevnahüm bil hasenati ves seyyiati leallehüm yarciun169. Fe halefe mim ba'dihim hayfüv verisül kitabe ye'huzune arada hazel edna ve yekulune se yuğferulena ve iy ye'tihim aradum mislühu ye'huzuh e lem yü'haz aleyhim mısakul kitabi el la yekulü alellahi illel hakka ve derasu ma fıh ved darul ahıratü hayrul lillezıne yettekun e fela ta'kılun170. Vellezıne yümessikune bil kitabi ve ekamüs salah inna la nüdıy'u ecral muslihıyn171. Ve iz netaknel cebel fevkahüm keennehu zulletüv ve zannu ennehu vakıum bihım huzu ma ateynaküm bi kuvvetiv vezküru ma fıhi lealleküm tettekun172. Ve iz ehaze rabbüke mim benı ademe min zuhurihim zürriyyetehüm ve eşhedehüm ala enfüsihim elestü bi rabbiküm kalu bela şehidna en tekulu yevmel kıyameti inna künna an haza ğafilın173. Ev tekulu innema eşrake abaüna min kablü ve künna zürriyyetem mim ba'dihim e fetühliküna bima fealel mübtılun174. Ve kezalike nüfessılül ayati ve leallehüm yarciun175. Vetlü aleyhim nebeellezı ateynahü ayatina feneseleha minha fe etbeahüş şeytanü fe kane minel ğavın176. Ve lev şi'na le rafa'nahü biha ve lakinnehu ahlede ilel erdı vettebea hevah fe meselühu ke meselil kelb in tahmil aleyhi yelhes ev tetrukhü yelhes zalike meselül kavmillezıne kezzebu bi ayatina faksusıl kasasa leallehüm yetefekkerun177. Sae meselenil kavmüllezıne kezzebu bi ayatina ve enfüsehüm kanu yazlimun178. Mey yehdillahü fe hüvel mühtedı ve mey yudlil fe ülaike hümül hasirun179. Ve le kad zera'na li cehenneme kesıram minel cinni vel insi lehüm kulubül la yefkahune biha ve lehüm a'yünül la yübsırune biha ve lehüm azanül la yesmeune biha ülaike kel en'ami bel hüm edall ülaike hümül ğafilun180. Ve lillahil esmaül husna Fed'uhü biha ve zerullezıne yülhıdune fı esmail seyüczevne ma kanu ya'melun181. Ve mimmen halakna ümmetüy yehdune bil hakku ve bihı ya'dilun182. Vellezine kezzebu bi ayatina senestedricühüm min haysü la ya'lemun183. Ve ümlı lehüm inne keydı metın184. E ve lem yetefekkeru ma bi sahıbihim min cinneh in hüve illa nezırum mübın185. E ve lem yenzuru fı melekutis semavati vel erdı ve ma halekallahü min şey'iv ve en asa ey yekune kadıkterabe ecelühüm fe bi eyyi hadısim ba'dehu yü'minun186. Mey yudlilillahü fe la hadiye leh ve yezeruhüm fı tuğyanihim ya'mehun187. Yes'eluneke anis saati eyyane mürsaha kul innema ılmüha ınde rabbı la yücellıha lil vaktiha illa hu sekulet fis semavati vel ard la te'tıküm illa bağteh yes'eluneke keenneke hafiyyün anha kul innema ılmüha ındellahi ve lakinne ekseran nasi la ya'lemun188. Kul la emlikü li nefsı nef'av ve la darran illa ma şaellah ve lev küntü a'lemül ğaybe lesteksertü minel hayr ve ma messeniyes suü in ene illa nezıruv ve beşırul li kavmiy yü'minun189. Hüvellezı halekaküm min nefsiv vahıdetiv ve ceale minha zevceha li yesküne ileyha felemma teğaşşaha hamelet hamlen hafıfen fe merrat bih felemma eskalet deavellahe rabbehüma lein ateytina salihal lenekunenne mineş şakirın190. Felemma atahüma salihan ceala lehu şürakae fıma atahüma fe tealellahü amma yüşrikun191. E yüşrikune ma la yahlüku şey'ev ve hüm yuhlekun192. Ve la yestetuy'une lehüm nasra v ve la enfüsehüm yensurun193. Ve in ted'uhüm ilel hüda la yettebiuküm sevaün aleyküm e deavtümuhüm em entüm samitun194. İnnellezıne ted'une min dunillahi ıbadün emsalüküm fed'uhüm felyestecıbu leküm in küntüm sadikıyn195. E lehüm ercülüy yemşune biha em lehüm eydiy yebtışune biha em lehüm a'yünüy yübsırune biha em lehüm azanüy yesmeune biha kulid'u şürakaeküm sümme kıduni fela tünzırun196. İnne veliyyiyallahüllezı nezzelel kitabe ve hüve yetevelles salihıyn197. Vellezıne ted'une min dunihı la yestetıy'une nasraküm ve la enfüsehüm yensurun198. Ve in ted'uhüm ilel hüda la yesmeu ve terahüm yenzurune ileyke ve hüm la yübsırun199. Huzil afve ve'mür bil urfi ve a'rıd anil cahilın200. Ve imma yenzeğanneke mineş şeytani nezğun festeız billah innehu semiun alım201. İnnellezınettekav iza messehüm taifüm mineş şeytani tezekkeru fe izahüm mübsırun202. Ve ıhvanühüm yemüddunehüm fil ğayyi sümme la yuksırun203. Ve iza lem te'tihim bi ayatin kalu lev lectebeyteha kul innema ettebiu ma yuha ileyye mir rabbı haza besairu mir rabbiküm ve hüdev ve rahmetül li kavmiy yü'minun204. Ve iza kuriel kur'anü festemiu lehu ve ensıtu lealleküm türhamun205. Vezkür rabbeke fı nefsike tedardruav ve hıyfetev ve dunel cehri minel ğafilın206. İnnellezıne ınde rabbike la yestekbirune an ıbadetihı ve yüsebbihune hu ve lehu yescüdunARAF SURESİ ARAPÇA YAZILIŞI ARAF SURESİ MEALİ, TEFSİRİ VE TAMAMI İÇİN TIKLAYINIZ Kuran ı Kerim Kuran sure Dini Gündem Haberler A'râf Suresi 67. ayeti ne anlatıyor? A'râf Suresi 67. ayetinin meali, Arapçası, anlamı ve tefsiri...A'râf Suresi 67. Ayetinin Arapçasıقَالَ يَا قَوْمِ لَيْسَ ب۪ي سَفَاهَةٌ وَلٰكِنّ۪ي رَسُولٌ مِنْ رَبِّ الْعَالَم۪ينَ A'râf Suresi 67. Ayetinin Meali AnlamıHûd şöyle dedi “Ey kavmim! Bende herhangi bir çılgınlık ve beyinsizlik yoktur. Bilakis ben Âlemlerin Rabbi tarafından gönderilmiş bir peygamberim.”A'râf Suresi 67. Ayetinin TefsiriÂd kavmi, Yemen, Aden ve Ummân arasın­da bulunan Ahkâf diyârında yaşamış bir Arap toplumudur. Kavme ismi verilmiş bulunan Âd’ın, Hz. Nûh’un torunlarından olduğu rivayet edilir. Zamanları, Nûh tahmînen sekiz yüz sene sonradır. Verimli toprakları olan bu kavim; otu, suyu, ve çeşitli nimetleri bol, bağlık-bahçe­lik bir yerleşim yerine sahip idiler. Yerin üzerinde gürül gürül akan ırmakları, bağları, bahçeleri, sürü sürü davarları; yer altında da, çeşitli su depoları ve köşkleri vardı. bk. Şuarâ 29/129, 133, 134 Bu kavmin insanları güçlü-kuvvetli, cüsseli, uzun boylu ve uzun ömürlü idiler. Kayaları yontarak evler yapar, gösterişli binâlar inşâ Hak bunlara da kardeşleri yani aynı sülâleden olan veya kabile birliği bakımından kardeşleri sayılan Hûd peygamber gönderdi. Onları, aynen Hz. Nûh gibi, kendisinden başka hiçbir ilâh bulunmayan Allah Teâlâ’ya kulluğa davet etti. Onları küfür, şirk ve her türlü günahlardan uzaklaşarak takvâ hayatı yaşamaya çağırdı. Fakat onlar bu kurtarıcı çağrıya kulak asmadıkları gibi Hz. Hûd’u sefîhlikle; beyinsizlik, akıl kıtlığı ve görüş zayıflığı ile itham ettiler; onun yalancı olduğuna hükmettiler. Hz. Hûd, kavminden belki kaba ve kötü konuşmayı gerektirecek pek kötü sözler duymasına rağmen, sabırlı davranarak nasihatçinin kemâl halindeki şahsiyetine yakışır tarzda onlarla güzellikle mücadele etme yolunu tuttu; tatlı ve leyyin bir lisanla kendisinde beyinsizlik, akıl kıtlığı olmadığını, hatta bu tür menfî hususiyetlerden bir iz bile taşımadığını ifade etti. Âlemlerin Rabbi tarafından gönderilen, akıl, rüşt ve doğruluğun zirvesinde bir peygamber olduğunu bildirdi. Onlara Allah’ın emir ve yasaklarını tebliğ etmekte olduğunu, bu hususta güvenilir bir nasihatçi olduğunu yineledi. Hz. Hûd, yine Hz. Nûh gibi, içlerinden seçtiği peygamberler vasıtasıyla insanlara ilâhî tâlimatlarını ulaştırmanın, Allah Teâlâ’nın bir sünneti, bir âdeti olduğunu, dolayısıyla bunda şaşılacak bir şey bulunmadığını hatırlattıktan sonra, kendilerine ihsan edilen şu iki nimet üzerinde dikkatlerini çekerek kavmini düşünmeye davet ettiAllah onları Hz. Nûh kavminden sonra getirip yeryüzünün halîfeleri ve hakimleri kılmıştır. Tufandan sonra ilk defa teşkilatlanan ve yeryüzünde imar faaliyetlerine başlayan kavim bunlar olmuşlardır.› Onları uzun boylu, sağlam yapılı, güçlü ve kuvvetli yaratmıştır. Gerçekten Âd kavmi, diğer kavimlere göre uzun boylu ve güçlü kuvvetli idiler. Zamanlarında onlar gibi uzun vücutlu kimse yoktu.› halde inkâr bataklığında yok olup gitmek yerine, kurtuluşa erebilmek için Allah’ın bu nimetlerinin kadrini bilip hidâyete ermeye çalışmaları onlar için şüphesiz daha faydalı “O sizi Nûh kavminden sonra yeryüzünde halifeler yaptı” Arâf 7/69 kısmından hareketle şöyle bir ince mâna anlamak mümkündür “Allah Teâlâ yaratılanların bir kısmını, diğer bir kısmından sonra getirir ve hepsini yeryüzünde halifeler kılar. Onlardan bir cins yok olur olmaz, onların yerine yine aynı cinsten başka bir kavmi getirir. Aynı şekilde gaflet ehlinden bir grup yok olduğu zaman aynen onlar gibi başkalarını getirir. Vuslat ehlinden bir grup ortadan kalkınca yine yerlerine vuslat ehlinden başka bir grup getirir.” Bursevî, Rûhu’l-Beyân, III, 239Hz. Hûd’un, açık ve anlaşılır bu tebliğine karşı inkarcı kavmin sergilediği tavra gelinceA'râf Suresi tefsiri için tıklayınız...Kaynak Ömer Çelik TefsiriA'râf Suresi 67. ayetinin meal karşılaştırması ve diğer ayetler için tıklayınız... İslam ve İhsan A'râf Suresi 133. ayeti ne anlatıyor? A'râf Suresi 133. ayetinin meali, Arapçası, anlamı ve tefsiri...A'râf Suresi 133. Ayetinin Arapçasıفَاَرْسَلْنَا عَلَيْهِمُ الطُّوفَانَ وَالْجَرَادَ وَالْقُمَّلَ وَالضَّفَادِعَ وَالدَّمَ اٰيَاتٍ مُفَصَّلَاتٍ فَاسْتَكْبَرُوا وَكَانُوا قَوْمًا مُجْرِم۪ينَ A'râf Suresi 133. Ayetinin Meali AnlamıBunun üzerine biz de, ayrı ayrı mûcizeler olarak onların üzerine tufan, çekirge, haşerât, kurbağa ve kan felâketlerini gönderdik. Yine de iman etmeyi kibirlerine yediremediler ve dâimâ günah işlemekle meşgul inkârcı bir toplum olarak Suresi 133. Ayetinin TefsiriKıtlık ve açlık Firavun hânedânının başına gelen ilk musibetti. Fakat bundan lazım gelen ibreti alamadılar. İsyan ve taşkınlıklarına devam ettiler. Allah’a ve peygamberine meydan okuyacak kadar ileri gittiler. Hz. Mûsâ’yı sihirbazlıkla itham edip, gözlerini boyamak için ne tür bir mûcize, bir işaret getirirse getirsin, ona asla inanmayacaklarını söylediler. Bu sebeple 133. âyette beyân edilen musibetler, Allah’ın birer kudret nişânesi, varlığının apaçık delilleri olarak onların üzerine peş peşe gelmeye başladı اَلطُّوفَانُ tufan Bir hafta aralıksız devam eden şiddetli bir yağmur yağdı, Nil nehri taştı ve büyük bir sel tufanı meydana geldi. Bu tufan Mısır halkının evlerini basıp hepsini tahrip etti. Fakat İsrâiloğullarına bir zararı cerâd Çekirgeler demektir. Bunlar, bütün yeşil ürünleri yiyip bitirir, araziyi kısa sürede çırılçıplak hale getirirler. Anlaşılan o ki, bu çekirgeler, tufandan sonra biten kuvvetli ve gür ekinleri yiyip kummel Bit, pire ve güve gibi çeşitli cinsteki küçük böceklerdir. Bunlar Firavun kavminin hem bedenlerine hem ürünlerine Musallat olmuşlar, onları son derece sıkıntıya dafâdi Kurbağalar demektir. Her tarafı kurbağalar doldurmuş, âdetâ başlarına kurbağa dem Kan demektir. İçecekleri bütün sular ve Nil nehri kan olarak akmaya çeşitli isyan ve günaha teşebbüs ettikçe, Allah da onlara çeşitli cezalar vermiştir. Bir türlü günahlardan kurtulup temizlenmeye yönelememişlerdir. Esasında onlar, kalp cihetiyle, hakikatin delillerini görmekten uzaklaştırılmak suretiyle cezalandırılmışlardır. Bu ise, zahirlerine dokunan pek çok felâketten daha büyük bir bu musibetler karşısında inkarcı halkın sergilediği tavır pek gülünçtürA'râf Suresi tefsiri için tıklayınız...Kaynak Ömer Çelik TefsiriA'râf Suresi 133. ayetinin meal karşılaştırması ve diğer ayetler için tıklayınız... İslam ve İhsan Bayraktar Bayraklı Yeni Bir Anlayışın Işığında Kur'an MealiBiz de ayrı ayrı mucizeler olarak onların üzerine tufan, çekirge, haşere, kurbağa ve kan gönderdik. Yine de büyüklük tasladılar ve günahkar bir kavim Okuyan Kur’an Meal-TefsirBunun üzerine biz de ayrı ayrı ayetler mucizeler olarak üzerlerine tufan, çekirgeler, haşereler, kurbağalar ve kan göndermiştik. Yine de kibirlenmeye devam etmişlerdi; zaten onlar suçlu bir Yüksel Mesaj Kuran ÇevirisiÜzerlerine tufan, çekirge, haşerat, kurbağa ve kan gibi ayrı ayrı işaretler gönderdik. Buna rağmen büyüklük taslamaya devam ettiler ve suçlu bir topluluk oldular.*Bunun üzerine, Biz de ayrı ayrı ayetler* olarak onlara tufan, çekirge, haşarat, kurbağa ve kan gönderdik. Yine de büyüklük taslayıp mücrim* bir toplum olmaya devam Vakfı Süleymaniye Vakfı MealiBiz de üzerlerine su baskını, çekirge, kımıl ve kurbağa salgını ve kanı, herbiri ayrı ayrı birer gösterge ayet olarak gönderdik. Yine de büyüklük tasladılar ve suçlular topluluğu haline Rıza Safa Kur'an-ı Kerim GerçekBunun üzerine, başlarına, tufan, çekirge, haşarat, kurbağa ve kan gönderdik. Her biri, ayrı ayrı mucizelerdi. Yine de büyüklük tasladılar ve suçlu bir toplum İslamoğlu Hayat Kitabı Kur’anBunun üzerine Biz de onlara tufanı, çekirge ve kurbağa sürülerini, zararlı böcekleri ve kankırmızı suyu musallat etti; bunlar apaçık mesajlardı, fakat yine büyüklük tasladılar Zira onlar günaha batmış bir Nuri Öztürk Kur'an-ı Kerim MealiBiz de onlar üzerine, açık mucizeler olarak tufan, çekirge, haşerat, kurbağalar ve kan gönderdik; yine de kibre saptılar ve günahkar bir topluluk Bulaç Kur'an-ı Kerim ve Türkçe AnlamıBunun üzerine, ayrı ayrı mucizeler ayetler olarak üzerlerine tufan, çekirge, buğday güvesi, kurbağa ve kan musallat kıldık. Yine büyüklük tasladılar ve suçlu-günahkar bir kavim sadeleştirilmiş Biz de kudretimizin ayrı ayrı mucizeleri olmak üzere başlarına tufan, çekirge, haşereler, kurbağalar ve kan gönderdik. Yine inat ettiler ve çok suçlu bir toplum Esed Kur'an MesajıBunun üzerine, Biz de onlara selleri, çekirge baskınlarını, haşereleri, kurbağaları ve kana dönüşen suyu musallat ettik; hepsi de apaçık ayetler/alametlerdi onlar için ama burunlarını dikip kurumlandılar; çünkü günaha gömülüp gitmiş bir topluluktu İşleri Kur'an-ı Kerim Türkçe MealiBiz de, her biri ayrı ayrı birer mucize olmak üzere başlarına tufan, çekirge, ürün güvesi haşarat, kurbağalar ve kan gönderdik. Hiçbirinden ders almadılar. Büyüklük tasladılar ve suçlu bir kavim Hamdi Yazır Kur'an-ı Kerim ve Yüce MealiBiz de kudretimizin ayrı ayrı ayetleri olmak üzere başlarına tufan gönderdik, çekirge gönderdik, haşerat gönderdik, kurbağalar gönderdik, kan gönderdik yine inad ettiler ve çok mücrim bir kavm oldularSüleyman Ateş Kur'an-ı Kerim ve Yüce MealiBiz de onların üzerine ayrı ayrı mu'cizeler olarak tufan, çekirge, kımıl haşerat, kurbağalar ve kan gönderdik; ama yine büyüklük tasladılar ve suçlu bir topluluk üzerine, ayrı ayrı ayetler olarak üzerlerine tufan, çekirge, buğday güvesi, kurbağa ve kan musallat ettik. Yine büyüklük tasladılar ve suçlu-günahkar bir kavim Basri Çantay Kur'an-ı Hakim ve Meal-i KerimBunun üzerine biz de, ayrı ayrı alametler olmak üzere, başlarına tuufan, çekirge, haşerat, kurbağalar ve kan gönderdik. Böyle iken yine iman etmeyi kibirlerine yediremediler. Onlar öyle günahkarlar güruhu üzerine, biz de birbirinden ayrı mucizeler olarak başlarına tufan, çekirge, haşerat, kurbağalar ve kan gönderdik. Yine de büyüklük taslayıp suçlular güruhu Piriş Kur'an-ı Kerim Türkçe AnlamıBu yüzden onlara, tufanı, çekirgeyi, küçük keneyi, kurbağaları ve kanı apaçık işaretler olarak musallat ettik. Buna rağmen büyüklendiler. Onlar zaten suçlu bir toplum Yıldırım Kuran-ı Kerim ve MealiBiz de kudretimizin ayrı ayrı delilleri olarak onların üzerine tufan gönderdik, çekirgeler gönderdik, haşerat gönderdik, kurbağalar gönderdik, kan gönderdik. Yine de inad edip büyüklük tasladılar ve suçlu bir topluluk Hulusi Türkçe Kur'an ÇözümüBiz de onların üzerine tafsilatlı işaretler olarak tufan, çekirge, haşerat, kurbağalar ve kan yağdırdık! Yine de büyüklendiler ve suçlu bir topluluk Yüksel Eski Baskı Mesaj Kuran ÇevirisiÜzerlerine tufan, çekirge, haşerat, kurbağa ve kan gibi ayrı ayrı işaretler gönderdik. Buna rağmen büyüklük taslamaya devam ettiler ve suçlu bir topluluk Aktaş Eski Baskı Kerim Kur'anBunun üzerine, Biz de ayrı ayrı ayetler* olarak onlara tufan, çekirge, haşarat, kurbağa ve kan gönderdik. Yine de büyüklük taslayıp suçlu bir toplum olmaya devam Khalifa The Final TestamentConsequently, we sent upon them the flood, the locusts, the lice, the frogs, and the blood - profound signs. But they maintained their arrogance. They were evil Monotheist Group The Quran A Monotheist TranslationSo We sent them the flood, and the locust, and the lice, and the frogs, and the blood; all detailed signs; but they turned arrogant, they were a criminal Quran A Reformist TranslationSo We sent them the flood, the locust, the lice, the frogs, and the blood; all detailed signs; but they turned arrogant, they were a criminal people. ❬ Önceki Sonraki ❭ Your browser doesn’t support HTML5 audio فَأَرْسَلْنَا عَلَيْهِمُ ٱلطُّوفَانَ وَٱلْجَرَادَ وَٱلْقُمَّلَ وَٱلضَّفَادِعَ وَٱلدَّمَ ءَايَٰتٍ مُّفَصَّلَٰتٍ فَٱسْتَكْبَرُوا۟ وَكَانُوا۟ قَوْمًا مُّجْرِمِينَ Fe erselnâ aleyhimut tûfâne vel cerâde vel kummele ved dafâdia ved deme âyâtin mufassalâtin festekberû ve kânû kavmen mucrimînmucrimîne. Biz de, her biri ayrı ayrı birer mucize olmak üzere başlarına tufan, çekirge, ürün güvesi haşarat, kurbağalar ve kan gönderdik. Hiçbirinden ders almadılar. Büyüklük tasladılar ve suçlu bir kavim oldular. Türkçesi Kökü Arapçası biz de gönderdik ر س ل فَأَرْسَلْنَا onların üzerine عَلَيْهِمُ tufan ط و ف الطُّوفَانَ ve çekirge ج ر د وَالْجَرَادَ ve kımıl haşerat ق م ل وَالْقُمَّلَ ve kurbağalar ض ف د ع وَالضَّفَادِعَ ve Kan د م و وَالدَّمَ mu’cizeler olarak ا ي ي ايَاتٍ ayrı ayrı ف ص ل مُفَصَّلَاتٍ ama yine büyüklük tasladılar ك ب ر فَاسْتَكْبَرُوا ve oldular ك و ن وَكَانُوا bir topluluk ق و م قَوْمًا suçlu ج ر م مُجْرِمِينَ Diyanet İşleri Başkanlığı Biz de, her biri ayrı ayrı birer mucize olmak üzere başlarına tufan, çekirge, ürün güvesi haşarat, kurbağalar ve kan gönderdik. Hiçbirinden ders almadılar. Büyüklük tasladılar ve suçlu bir kavim oldular. Diyanet Vakfı Biz de ayrı ayrı mucizeler olarak onların üzerine tufan, çekirge, haşere, kurbağalar ve kan gönderdik; yine de büyüklük tasladılar ve günahkâr bir kavim oldular. Elmalılı Hamdi Yazır Sadeleştirilmiş Biz de kudretimizin ayrı ayrı mucizeleri olmak üzere başlarına tufan, çekirge, haşereler, kurbağalar ve kan gönderdik. Yine inat ettiler ve çok suçlu bir toplum oldular. Elmalılı Hamdi Yazır Biz de kudretimizin ayrı ayrı alâmetleri olmak üzere başlarına tufan, çekirge, haşereler, kurbağalar ve kan gönderdik, yine inad edip direndiler ve çok mücrim suçlu bir kavim oldular. Ali Fikri Yavuz Biz de, kudretimizin ayrı ayrı alâmetleri olmak üzere, başlarına sel felâketi tufan, ekinlerine çekirge, haşerat, evlerine kurbağa ve sularına kan gönderdik. Yine de inad ettiler, kibirlendiler. Onlar öyle mücrimler gürûhu idiler. Elmalılı Hamdi Yazır Orijinal Biz de kudretimizin ayrı ayrı âyetleri olmak üzere başlarına tufan gönderdik, çekirge gönderdik, haşerat gönderdik, kurbağalar gönderdik, kan gönderdik yine inad ettiler ve çok mücrim bir kavm oldular Fizilal-il Kuran Biz de onlara, ayrı ayrı birer mucize olarak su baskını, çekirge sürüsü, zararlı böcek salgını, kurbağalar ve kan gönderdik. Yine de burun kıvırarak günahkâr bir toplum oldular. Hasan Basri Çantay Bunun üzerine biz de, ayrı ayrı alâmetler olmak üzere, başlarına tuufan, çekirge, haşerat, kurbağalar ve kan gönderdik. Böyle iken yine îman etmeyi kibirlerine yediremediler. Onlar öyle günahkârlar güruhu idiler. İbni Kesir Bunun üzerine, biz de birbirinden ayrı mucizeler olarak başlarına tufan, çekirge, haşerat, kurbağalar ve kan gönderdik. Yine de büyüklük taslayıp suçlular güruhu oldular. Ömer Nasuhi Bilmen Artık biz onların üzerine ayrı ayrı harikalar olmak üzere tufanı, çekirgeleri, böcekleri, kurbağaları, kanı gönderdik. Yine böbürlendiler ve günahkârlar olan bir kavim oldular. Tefhim-ul Kuran Bunun üzerine biz de, ayrı ayrı mucizeler ayetler olarak üzerlerine tufan, çekirge, buğday güvesi, kurbağa ve kan musallat kıldık. Yine büyüklük tasladılar ve suçlu-günahkâr bir kavim oldular.

araf suresi 133 ayet tefsiri